Psikedelik bilgi süreci: yaratım ve yayılma

Hayaller gibi psikedelikler de insan hayalgücü ve bilincinde bilgi üretme becerisine sahiptir. Bu bilginin kökeniyle ilgili çok sayıda teori vardır: bilinçaltı, bastırılmış duygular; kolektif bilinçsizlik; genetik hafıza, ruhsal varoluş, önemsiz nöral sinir uyarımları ve diğerleri… Kökeni ne olursa olsun psikedeliklerin bilgi yarattığı ve sadece değeri tartışılacak önemsiz bir veri olmadığı yaygın şekilde kabul edilir. Psikedelikler bireyin kimliği ve inançları üzerinde derin etki bırakabilecek belirgin bilgileri üretmede çok etkilidir. Fakat bu belirli aşamaları olan bir süreçte gerçekleşir: Psikedelik bilgi süreci.
Psikedelikler tarafından üretilen bilgiler çoğunlukla kişiseldir. Fakat psikedelik içgörülerin insanlar ve halkla paylaşılması sayesinde bazen de kişilerarası olabilir. Psikedelik bilginin akış oranı, psikedeliklerin belirgin etki toplamları tarafından ölçülebilir ve akışın oranı her kültür için farklıdır. Bazı kültürler -diğerleri bunu kendi maneviyatları için merkeze yerleştirirken- psikedelik bilgiyi anımsatacak şeyleri bastırırlar. 1960’ların kültürel devriminden beri, psikedelik bilgi akışı batı kültüründe eşi görülmemiş biçimde arttı. Modern psikedelik bilginin akış oranı kendi iniş çıkışlarını yaşadı fakat genel olarak küresel yasaklamalar karşısında bile sabit kalmayı başardı.
Psikedelik bilginin akış yolu basit ve evrensel olarak aynıdır: 1) alma; 2) içsel aktarım; 3) içsel bütünleşme; 4) kültürel aktarım; 5) kültürel bütünleşme. Birçok psikedelik araştırma çoğunlukla trip olarak isimlendirilen psikedelik bilgi sürecinin ikinci aşaması olan yalnıza içsel aktarıma odaklanır. Trip, kesinlikle ilginç olsa da bu aslında geniş bir sürecin yalnızca bir parçasıdır. Bu bilgi sürecinin her bir aşamasının kendine özgü kalıpları ve tahmin edilebilir aşamaları vardır ve bu makalenin alt bölümleri -psikedeliklerin kültürü nasıl etkilediğinin genel bir anlayışını sağlayabilme yolunda- bu aşamaları açıklamaya çalışır. Aşağıda psikedelik bilgi sürecinin kısa bir özeti yer almaktadır.
İnsanların neden psikedelik maddeler aldığını açıklayabilmek zor olsa da her toplumun psikedelik maddeye izin verdiği kendi kuralları vardır. Geleneksel düzende bu maddeleri alma, doğaüstü bilgelik kazanmak üzere spiritüel bir egzersizdir ve dozaj, ritüel kuralları çerçevesinde şaman tarafından kontrol edilir. Modern batı kültüründe geleneksel kurallar kırılmıştır ve psikedelik kullanımı karmaşık ve gelişigüzel bir hal almıştır. Modern bağlamda çoğu insan hedonizm, can sıkıntısı, akran baskısı veya başkaldırma duyguları gibi nedenlerle psikedeliklerle tanışır. Bazen de gizemli olaylar için doğuştan gelen bir açlık psikedelik alımını körükler.
İçsel aktarım, psikedeliklerin sinirsel ağ ile etkileşime geçtiği yerdir ve burada bilgi yaratılır. Psikedelik durumdaki bilgi, görsel ve işitsel halüsinasyonlar içinde kendiliğinden yaratılmıştır. Bunlar bireyin hayal gücündeki fikirler; zihinde yer alan konseptlerin yan yana dizilimleri ve yeni bütünsel analize izin veren bakış açılarıdır. Bu bilgi figüratif veya zihindekilerin tıpatıp aynısı olabileceği gibi soyut da olabilir. Ayrıca kelimeler veya cümleler içerisinde de gelebilir; konuşulmuş veya söylenmiş olabileceği gibi görsel de olabilir. Parlak fikirler veya görünüşler gibi de ortaya çıkabilir; hafızadan geri getirilenlerin parçaları olabilir; ruhani varlıklar tarafından garip dillerle bireye ulaştırılmış olabilir ve daha fazlası… Psikedelik bir deneyimde bilgi yoğunluğu katmanlı, doygun ve renkli şekilde detaylandırılmıştır. Psikedelik bir halüsinasyondaki bilginin büyük bölümü tamamıyla kaleydoskopik bir gürültü olarak tanımlanabilir. Fakat bu gürültü belirgin bir içerik zenginliğiyle gelir.
Fiziksel açıklamalarda, psikedelikler yeni bilgiyi duyusal ve algısal ağların kendiliğinden organizasyonu ve etkinliği aracılığıyla yaratırlar. Psikedelik bilgi doğrudan sinirsel uyarım yoluyla deneyimlenir ve sinirsel ağdaki sinaptik bağlantıların yaratımı ve güçlenmesi yoluyla hafızaya transfer edilir.
Birçok sebepten ötürü hafızaya halüsinasyon bilgisinin aktarımında doğruluk payı azdır. Bir rüyadaki gibi, psikedelik deneyimin anıları da büyük bir bilgi yığınında dikkat çeken parçalara sığacak şekilde özetlenir. Psikedelik halüsinasyonlar hızlıca kararsa da bunlar duygusal etki bırakarak devam eder. İnsanın deneyimlerin içeriğiyle olan ilişkisi dünya görüşüne özgüdür. Kimi insanlar psikedelik deneyimin içeriğini görmezden gelmeyi seçerken diğerleri ise hatırlayabildiklerini yaşatırlar ve metafiziksel hakikatin takibinde her hayali incelerler. Psikedelik trip esnasında ortaya çıkan bilgi süreci, yeni sinaptik yolların testi ve işlenmesi tarafından kişisel hafızaya kodlanır.
Post-psikedelik bütünleşme süresince birey, kendi kişisel inanç ve davranışlarını yeniden gözden geçirmeye başlayabilir. Gizli ve yoğun hayaller tekrar tekrar hatırlanabilir veya birey trip boyunca deneyimlediği yeni hisleri takıntılı şekilde yaşayabilir. Birey tipik olarak psikedelik tribini gözden geçirecek ve seyahatinin son öyküsünü yaratmaya çalışacaktır. Bunun içinde neyi deneyimlediği ve neyi öğrendiği yer alacaktır. Bütünleşme, bireyin deneyimde ne olduğuna karar verdiği yerdir. Halüsinasyonun içeriği, kişinin alımladıkları ve onları anılar, inançlar ve davranışlara şekillendirdiği süreç kadar önemli değildir; bu süreç psikedelik bilginin sinaptik ağlara kodlanması sürecidir. Davranışsal bütünleşme olmadan içerik yaratımı esasen anlamsızdır. Gerçek psikedelik gücün izleri yeni bilgi yaratma ve inançları dönüştürme hususunda yetkindir.
Psikedelik hayaller bireyin kafasında kalmaz. Eğer böyle olsaydı psikedelik sanat, psikedelik müzik, psikedelik spiritüalite ve psikedelik devrim olmazdı. Psikedelikler psikolojik alemin fiziksel aleme döküldüğü süreci başlatırlar. Bu, psikedeliklerin sanatsal ifadeyi, sosyal deneyimi, dini hareketleri ve politik aktivizmi körüklediği 20’inci yüzyıl sanatında açıktır. Maddeler içinde güçlü bir kültürel etki bırakabilecek başka bir sınıf yoktur. Eğer psikedelikler sadece halüsinasyon üretselerdi burada sadece gizem için mantıklı bir sebepten söz edilebilirdi. Fakat psikedelikler aynı zamanda kültürel hareketleri etkileyerek onları dikkate alınacak global dinler ve politik güçlere dönüştürürler.
Psikedelik bilginin kültürel aktarımı ve sosyal grupların ritüel bağlantısı neredeyse tüm psikedelik araştırmalarda gözden kaçırılan bir konudur. Psikedelikler sadece bireysel seviyede değil sosyal grup veya kabile düzeyinde de değişiklikler yaratırlar ve böylece insan kültürünün hedefleri ve sosyal yapılarındaki değişikliği etkilerler. Psikedelik bilginin yayılımı ince ve belirgindir: psikedelik deneyimle beslenen sanatın yaratımıyla başlar ve -ritüel aracılığıyla- psikedelik kabilede grup üyelerinin öğrenmesiyle doruğa ulaşır.
Ölçülü tahminlere göre nüfusun yüzde 10-15’i halüsinojen madde kullanmış denebilir. Bu düşük seviyelere rağmen psikedelik deneyimin modelleri modern kültürde iyice bütünleşmiştir. Psikedelik altkültürler (kentsel kabileler) gezegendeki her şehirde etkindir. Hey yıl düzenlenen psikedelik festivaller, rave etkinlikleri ve büyük ölçekli festivaller bütün kıtalardan on binlerce insanı bir araya getiriyor. Psikedelik esinler, modern moda, müzik, görsel sanatlar, film, televizyon, tüketici ürünleri, pazarlama, reklam, video oyunları ve daha birçoğu üzerinde gözlenebilir. Psikedelik terapinin ve psikedelik spiritüalitenin vaatlerinin yıllarca yasaklanmasına rağmen bu halen daha toplumun hayal gücünde taze. Psikedelik bilginin global kültürel bütünleşmesi tamamlanmış değil fakat ölçülü biçimde kendi yolunda devam ettiği söylenebilir.
1960’ların kültürel devrimi üzerinden sadece 50 yıl geçti ve psikedeliklerin global kültür üzerinde bıraktığı etkinin hızı gerçekten de çok büyük. Ancak psikedeliklerin kullanımını kontrol etme veya durdurma konusunda uğraşan dini ve politik güçler var. Fakat güncel eğilimler devam ederse psikedelik bilginin kültürel bütünleşmesi kaçınılmaz olacak. Psikedelik öğreti her nüfusta bir çoğunluğa ulaştığı zaman o kültür psikedelik bilgiyle doymuş olarak tanımlanabilecek. Psikedelik bilgiyle doymuş bir kültür de doğal olarak psikedelik ritüeli yasal bir spiritüel pratik veya ritüel kanalı olarak tanıyacak.
Psikedelik bilgi süreci tarih boyunca etkilediği bütün kültürlerde gözlemlenebilir bir fenomen oldu ve şimdi de modern global kültürü etkiliyor. Bu bilgi sürecinin merkezindeki -göreceli olarak kısa bir sürede nöral reseptörlerin ince bir alt kümesine isabet eden- küçük bir miktar molekülün farmakolojik hareketidir. Süregiden bilgi süreci bu küçük farmakolojik etkileşimle yaratılmıştır. Psikedeliklerin farmakolojik rasyonaliteye karşı koyması nedeniyle bunlar yanlış anlaşılmış, korkulmuş veya özünde spiritüel olarak saygı duyulmuş olabilir. Bu yanlış anlama psikedelik bilgi sürecini teori ve mitolojinin ıraksak akımlarına sürükler ve bugün sahip olduğumuz yanlış bilgi verme, kafa karışıklığı ve psikedelik propogandanın görüntüsünü yaratır.
Psikedelik bilginin ayrışması ve psikedelik ideolojiye rakip ekollerin varlığı, tek ve hakiki bir psikedelik ideolojinin varlığını engeller. Psikedelik bilgi süreci tarafsızdır ve herhangi bir ideolojiye özgü değildir. Bu süreç öğrenme, yaratma, zihin kontrolü, beyin yıkama, mistisizm, sihir ve iyileşme üzerinde eşit ölçüde geçerlidir. Bütün farklı psikedelik ideoloji okulları arasındaki tek değişmez, insanın nöral ağları aracılığıyla yeni bilgi akışını harekete geçiren fiziksel süreçtir. Bu bilgi sürecinin çalışılması “Psikedelik Bilgi Teorisi” olarak bilinmektedir.
Bu makale yazar ve programcı James Kent’in “Psychedelic Information Theory- Shamanism in the Age of Reason” adlı kitabından (2010) We Are The Hippies okurları için yazarın bilgisi ve izni dahlinde dilimize çevrilmiştir.
Bu yazı tamamıyla açıklama, bilgilendirme amacıyla orijinal kaynağından çevrilerek hazırlanmıştır. Yazarın ve sitenin hiçbir suretle teşvik etme, özendirme amacı yoktur. Uyuşturucu kullanmak ve bulundurmak, tehlikeli ve kanunen yasaktır. Kesinlikle tüketilmemesini tavsiye ediyoruz.