Braindrop: “Başarabilirlerse parlak gelecekleri var”

Bu sene gerçekleşen Sacred Aeon Festival’i sayesinde Türkiye’de ilk defa dinleyebildiğimiz, dark progressive’ın sevilen ismi, aynı zamanda Occulta Records’un da sahibi Braindrop ile müziği hakkında sohbet ettik.
Okurlar için biraz kendini tanıtır mısın?
Merhaba. Ortadoğu’da büyüyen, Hindistanlı Sumith ben. Birçok ülkede yaşamış bir dünya vatandaşıyım. Sanat çılgınıyım ve underground elektronik müzik DJ/producer’lığı yapıyorum.
Braindrop ve Synister adı altında iki tane projen var. Bu projelerden bahseder misin biraz?
Braindrop altında daha hızlı psy-trance ve dark progressive üretiyorum (150 bmp ve altı). Bu proje, rave’lerde birkaç yıl DJ’lik yaptıktan sonra, bir promotör profesyonel bir etkinlik için sanatçı ismimi sordu ve 2005 yılında tam anlamıyla bu proje doğdu diyebilirim. Hayır! çılgın bir trip yaşayıp, aklımı kaçırmadım! Hahah!
Sacred Aeon Festival 2018 için Türkiye’ye geldin. Senin için nasıldı festival? Tekrar gelmek istiyor musun?
Türkiye’de bulunduğum ilk zamandı bu. Yıllardır istiyordum aslında. Birkaç senedir çağırıyorlardı ama bir türlü zamanları tutturamamıştık. Bu sefer zamanın uyduğuna sevindim. Türkiye gerçekten çok güzel bir ülke ve ne yazık ki sadece kısa süre bulunabildim. Festivalin olduğu yer oldukça güzeldi. Yani Türkiye’nin geri kalanının da nasıl olabileceğinin hayalini kurabiliyorum. Etkinliğin ekip çalışması iyiydi. Bazı şeyler geliştirilebilir ki eminim onları da daha iyiye doğru ilerletecekler. Başarabilirlerse parlak gelecekleri var.
Braindrop ile ilgili hedefin nedir?
Bir sanatçı olarak sürekli kendimi geliştirmek, yeni sesler aramak ve insanları şaşırtmak istiyorum. Asla trend’leri takip etmem. Nihai hedefim, bir sonraki seviye olan sesli görsel Braindrop canlı şovunu üretmek. Bu oluyor… Geliyor!
Fanların için hangi platformları kullanıyorsun?
Facebook, SoundCloud ve Instagram‘da varım.
Sonraki gig’lerin nerede?
Sofia, Krakow ve Amsterdam yakında çalacağım yerler.
Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?
Zaman ayırdıkları için ve underground’a güvendikleri için teşekkür ediyorum.