Mindsphere: “Goa-trance kişilere özel verilmiş bir hediyedir”

Türkiye’de goa-trance denince akla gelen isimlerden Mindsphere ile eskilere doğru bir yolculuk yaptık. Mindsphere aynı zamanda şimdilerde neler yaptığından ve gelecek projelerinden bahsetti.
Biraz seni tanıyabilir miyiz? Neler yaptın, neler yapıyorsun şu an gibi?
Herkese merhabalar, Ali Akgün ben. Kendimi hep müzik yaparken hatırlıyorum. Çocukluğumdan bu yana hep enstrüman çaldım; küçükken annemin tencerelerini, kapaklarını, kovalarını koltuğa dizer Barış Manço müziklerini çalardım.
Ortaokul yıllarımda dört arkadaş heavy metal grubu kurduk. İTÜ, Açıkhava, Gülhane gibi birçok rock festivalinde çaldık. Lise sonlara doğru tekno müzik ile tanıştım ve ardından üniversite dönemiyle beraber fırtınalı İstanbul gece club hayatına giriş yaptım.
İstanbul’da yeni başlayan elektronik müzik akımının tam göbeğinde Club 20, 2019 adlı mekânlarda unutulmaz arkadaşlıklarla dolu bir dönem geçirdik. 1995-2000 yılları arası elektronik müziğin ülkedeki çıkışını yaşayan biri oldum. Kısacası müzik ile dolu dolu geçen çocukluk ve gençlik dönemi.
Şu anda Özel Eğitim sektöründe yöneticilik yapıyorum.
Mindsphere nasıl meydana çıktı? Oluşum hikâyesi nedir?
Çok eskilere gitmek gerekiyor. Lise yıllarımda Sene 93 civarı ilk tekno, trance müzikleriyle tanıştım. Yurtdışından sık gelen bir arkadaşım, kendi ülkesinde Goa-trance müzik akımının başladığını, bunu bana dinletmek istediğini ve beğeneceğimi anlatıp duruyordu.
95 haziranıydı, kendisi bir CD getirdi. Unutamadığım bir gecede, ilk kez Goa-trance dinledim. İşte her şey öyle başladı. Tabii ilginçti, tüm şarkılar sanki kitap gibiydi; sayfa sayfa, hikâye dolu, dinledikçe ezberlenen, her melodisi içine, ruhuna işleyen ve kalıcı izler bırakan… Daha önce hiçbir elektronik dans müziğinden almadığım bir felsefe içime işliyordu. Tabii bir kaset, CD (o dönemler goa-trance teyp kasetler vardı) yetmedi, hızlıca alıp tüketiyordum. Daha fazla ses, daha fazla hikâye gerekiyordu. O zamanlar yurtdışından CD’lerle beraber getirttiğim çok fazla teyp kasetim vardı. Şarkılar arası bir kategori oluşturmuştum kendime. Bu böyle bu tarz, bu bunu anlatıyor, bu bu konuya dokunuyor gibisinden. Goa-trance hayatımın tam merkezi olmuştu.
O dönemlerde ülkemizde bu müziği dinleyenlerle tanışmak, bir yana ulaşmakta neredeyse imkânsızdı. Tek başıma dinleyip kafamda ya bu böyle mi, bunu mu anlatıyor gibi düşüncelerle günler geçiyordu.
Müzikle uğraştığım için bunu yapmalıyım dedim ama sadece ihtiyacım olan bu müziğin hangi enstrümanlar ile yapıldığını bulmamdı. Biraz zorlandım çünkü çıkan sesler daha önce trance techno müziklerdeki sound’lardan farklıydı. Bendeki Yamaha keyboard’tan da çıkmıyordu.
Zamanla müziğin analog cihazlar ve atari amiga ve benzeri programlar ile yapıldığını keşfettim. Beş senelik süre zarfında hep müzik dinledim, gezdim her yerde dolu dolu Goa dinledim. 2000 senesinde İstanbul’da Jb Dance&Techno festivali olmuştu ve çalanlar arasında Astral Projection ismini gördüğümde inanamamıştım. Festivale gittim, toplam dört stage vardı Yeşilköy Havalimanının orada bir çadırdı. Astral, o gece canlı olarak toplam 10 kişiye çaldı. Çalmaya başlamadan önce içerisi çok kalabalıktı ama ilk sesler duyulmaya başladıktan sonra insanlar salonu terk etti. Binlerce kişi diğer salonlardaki farklı elektronik müzik çalan popüler DJ’leri dinliyordu. İşte o an geçirdiğim senelerin boş olmadığını bu müziğin özel olduğunu ve sadece bazı insanların hayatına girebileceğini anladım.
O sene ilk bilgisayarımı aldım ve müzik yapmaya başladım. O kadar doluyum ki neler yapıyorum, 1 ayda 100 track ama hiçbiri bitmiyor. Bitenleri de ben beğenmiyorum. Dinletecek çok fazla kişide olmadığından güzel olup olmadığına karar veremiyorum. Daha sonraları edinilen tecrübelerim ile ilk şarkılarım 2002 senesinde oluşmaya başladı.
Ankara Saklıkent’te Goa Psychedelic Trance partilerin yapıldığı dikkatimi çekti. Mekân sahibinin de iyi bir Goa psyytance dinleyicisi olduğunu öğrendim ve “Ben de yapıyorum ve çalıyorum” diye mail attım. Demo yolladım beğendi ve beni çalmam için davet etti. İlk çaldığım parti Ankara Saklıkent’tir ve sonrasında Saklıkent’in getirdiği dünyaca ünlü birçok goa psy trance artist ile o dönemlerde çalarak devam etti.
2004 senesinde internet forumların popüler olduğu dönemde dinleyiciler arasındaki bağı sağlamak ve müziğimi tanıtmak adına psyturk.com adlı forumu kurdum. Tahmin etmediğim bir kitle ile karşılaştım. Daha önce tanışan, tanışmayan, yeni katılan zaten bu müziğe bir şekilde gönül vermiş herkes bir araya geldi ve tam anlamıyla ülkemizde Goa psy-trance müziğin çıkış noktası oldu.
Ben de forum aracılığıyla kitlelere müziğimi tanıttım ve birçok etkinlikte çaldım. O dönemde albüm yaptım ve compilation’larda çıktım. Daha sonra 2007 senesinde başlayan evlilik ve yoğun iş yaşamım dolayısıyla ilgilenemediğimden psyturk’ü kapattım.
Bu isim altında ne tarz müzik çalıyorsun? Psy-trance senin için ne ifade ediyor?
Goa-trance yapıyorum ama böyle bir niyetim yoktu çok iyi bir dinleyiciydim. Zaten sanki benim doğumum ile tüm benliğime verilmiş tanıdığım bir müzikti bu. Mesela bazıları da dinler, çok sever ama iş üretmeye gelince o çıkmaz, başka bir sound çıkar. Bu yüzden Goa-trance müzik, kişilere özel verilmiş bir hediyedir. Bu sebeple günümüzde hâlâ underground, bozulmamış bir kültür olarak devam ediyor.
Ne ifade ediyor…
Müzik ile tanışmamdan bu zamana geçen 24 yılımın fazlasıyla aydınlanarak ve kendimi geliştirmeme yardımcı olarak geçtiğini biliyorum. Bunun benim iş, özel hayatımda insani ilişkilerimde sezgi, davranış noktasında bana büyük kolaylıklar sağladığını biliyorum. Hiçbir zaman bir şeyin peşinden koşan olmadım o istediklerim zaten gelip beni seçmiştir.
Uzun zamandır seni kabinlerde göremiyoruz gibi. Bu sessizliğini bozmayı düşünüyor musun?
Esasında etkinlik seçiyorum biraz. Bir etkinliği kim düzenliyor, gelen çalma daveti ne kadar ciddi yazılmış. Bana müziğime verdikleri değer ne. Bu söylediklerim maalesef çoğu kez ülkemizde yaşadıklarım olduğundan ülke içerisinde bu sebeplerden çalmıyorum. Çünkü ben gerçekten yaptığımı önemsiyorum ve bunu maddi bir kazanç olarak görmüyorum sadece bunu benim gibi gören insanlarla çalışmayı seviyorum.
Bazen işlerimin yoğunluğundan daha önceden book edildiğim etkinlikleri üzülerek iptal ettiğimde oluyor. Ama yurtdışında ara ara yine etkinlik seçip bazen işlerimin ve aile yaşantımın yoğunluğundan birazda hadi şu ülkeyi gidip görelim mantığıyla evet çalıyorum. Mesela en son Belgrad’ta çaldım.
Psy-trance’ın Türkiye’de geldiği noktayı eskilerden biri olarak nasıl değerlendiriyorsun?
Açıkçası 2007 yılından bu yana sadece kendimi biliyorum yaptığım müziğin geldiği yeri biliyorum.
Sosyal medyadan da kendim ve label’ım dışında, ülke içinde yapılanları çok fazla takip etmiyorum. Ama ülkede yapılan yapılacak arada paylaşılan fotoğraflara, etkinlik duyurularına rastlıyorum. Sizlerin yaptığı işler ve diğer arkadaşların da her şeyi güzel gidiyor sanırım.
Mindsphere ile ilgili planların neler?
İş hayatım çok yoğun, özel eğitim sektöründeyim ve günlerimiz inanılmaz tempolu; toplantılar ve görüşmelerle geçiyor. Ama iş tabii başka, kendimle stüdyomda kaldığım zaman orada işler değişiyor. Sadece Goa, ambient müzik ile uğraşmıyorum. Birçok deneysel elektronik müzik yapıyorum. Her yaptığımı yayınlamıyorum tabii bazı müzikler çok özel oluyor paylaşmak senden uzaklaştırıyor. Ayrıca iyi bir klasik müzik dinleyicisiyim.
Mindsphere için Beşinci albümüm yolda. Sanırım yeni yıla yetişecek ancak bu biraz tarzımın dışında ama çok sevdiğim benim diğer yanım olan space music bir albüm. Bunun yanında compilation’lardan çıkacak birçok şarkım var.
Mental triplex albümümde son üçüncü bölümü olan Goa-trance CD’yi label’ım Suntrip Records’tan çıkarmak için hazırlıklarına devam ediyorum.
Çok daha old school tarzda, tamamen analog cihazlarımla live kaydedilen bir albüm yapmayı planlıyoruz. zYani çok fazla profesyonellik aramayın, gerçekten o an içimden geldiği gibi olacak.
Seneler sonra sizlerin vesilesiyle tekrar ülkemizin Psy Goa kültüründe gündeme gelmek beni mutlu etti. Tüm takipçilerime, sevenlerime, arkadaşlarıma ve size teşekkür eder çalışmalarınızda başarılar ve kolaylıklar dilerim.
Facebook: facebook.com/MindsphereProject
Soundcloud: soundcloud.com/mindsphereproject