Müziğin evrensel dili bizi tek bir noktada birleştirmeye her zaman devam edecek. Farklı kültürlerden insanların aynı tür müzik dinlerken aynı şekilde duygusal tepki gösterdikleri keşfedildi. Antropolojik araştırmaların hayatta kalma olasılığı daha yüksek olan grupların belirli bir dans geliştirdiği ve dans duygularını paylaşabildiklerini göstermeleri tesadüf değildir. Son dönemlerde yapılan çalışmalar da mutluluk ve doygunluğun anahtarlarından birinin dans pistinde olduğunu ortaya koyuyor. Yani dans etmenin mutlu ettiğini bilim doğruluyor.

“Müzik olmadan hayat bir hata olur.”

Nietzsche

İyileşen adımlar, bizi mutlu eden hareketler

2013 yılında, Örebro Üniversitesi‘ndeki psikologlar, boyun ve sırt ağrısı gibi psikosomatik semptomların yanı sıra, anksiyete, depresyon ve stresten muzdarip bir grup genç ile bir deney gerçekleştirdiler. Bu gençlerin yarısının haftada iki kere dans dersine katılması istenirken, diğerleri günlük rutinlerine devam etti.

İki yıl sonra, dans derslerine katılmaya devam edenler (vurgunun performanstan ziyade hareketten zevk aldığını), dansın sadece psikosomatik semptomlarda önemli bir iyileşme göstermediğini, aynı zamanda daha mutlu hissettirdiğini de bildirdi.

Dans etmenin mutlu ettiğini bilim doğruluyor
Araştırmacılar, sadece müziğin ritmine yönelme eğilimimizin olmadığını aynı zamanda dans etmenin de ruh halimizi iyileştirdi sonucuna vardı. Fotoğraf: Jens Johnsson/Unsplash

Derby Üniversitesi‘nde yapılan bir başka çalışmada, psikologlar depresyondan muzdarip insanlarla çalıştı. Bu insanlar, dokuz hafta boyunca “salsa” dersi aldı. Kurs bittikten sonra katılımcılar, daha az olumsuz düşünceleri, daha iyi konsantrasyonları ve daha fazla huzur ile sükunet duygusu yaşadıklarını söyledi.

Ancak gerçek şu ki, dans sadece mükemmel bir terapötik kaynak değildir. Deakin Üniversitesi‘nde yapılan bir araştırma, dansın günlük yaşantımızın üzerindeki etkisinin daha fazla olduğunu ortaya koydu. Avustralyalı araştırmacılar bin kişiyle görüştü ve sık sık dans edenlerin sadece kendilerini daha mutlu hissetmediklerini, aynı zamanda özellikle ilişkiler, sağlık ve hedefler gibi yaşamlarının büyük kısmında daha memnun olduklarını bildirdi.

Dans etmenin mutlu ettiğini bilim doğruluyor
Dans aynı zamanda başkalarıyla bağlantı kurmamıza, deneyimlerimizi paylaşmamıza ve zihinsel sağlığımız üzerinde olumlu etkisi olan yeni insanlarla tanışmamıza izin veren sosyal aktivitedir. Fotoğraf: Aditya Ali/Unsplash

New York Üniversitesi‘ndeki psikologlar da çocuklarda benzer bir etki keşfetti. Bu araştırmacılar, farklı türlerde ses uyarıcılarına maruz kalan, bazıları ritmik ve müziğin ritmini taklit eden, bazıları tamamen aritmik olan 2-5 yaşlar arasındaki 120 çocukla çalıştı. Ritmik hareketlerden sonra çocukların daha olumlu duygular gösterdiğini ve kendilerini daha mutlu hissettiklerini belirtildi. Bu nedenle, bu araştırmacılar, sadece müziğin ritmine yönelme eğilimimizin olmadığını aynı zamanda dans etmenin de ruh halimizi iyileştirdi sonucuna vardı.

Dans etmek bizi neden mutlu eder?

Dans ettiğimizde beynimiz endorfin ve rahatlama, eğlence ve güç hissi yaratan nörotransmitterler salgılar. Müzik ve dans sadece beynimizin duyusal ve motor devrelerini değil aynı zamanda eğlence merkezlerini de harekete geçirir.

Columbia Üniversitesi‘ndeki sinirbilimciler, ritimle uyum içinde hareket ettiğimizde, müziğin olumlu etkilerinin çoğaldığını söylüyorlar. Bu nedenle, müziği en iyi şekilde kullanmanın küçük bir sırrı, hareketlerimizi ritimle senkronize etmektir. Keyfinizi iki katına çıkarabilirsiniz!

Dans etmenin mutlu ettiğini bilim doğruluyor
Ritimle uyum içinde hareket etmek, müziğin olumlu etkilerini çoğaltıyor. Fotoğraf: Pavan Gupta/Unsplash

Bununla birlikte, dansın büyüsü sadece beynin kimyasına basitçe indirgenemez. Dans aynı zamanda başkalarıyla bağlantı kurmamıza, deneyimlerimizi paylaşmamıza ve zihinsel sağlığımız üzerinde olumlu etkisi olan yeni insanlarla tanışmamıza izin veren sosyal aktivitedir.

Dahası, hareket ettikçe kaslarımız müziğe gevşer, bu da kendimizi gün içinde oluşan stresten, özellikle de kasların en derin kısmında birikmiş olan gerginlikten kurtarmamızı sağlar.

Kapak Fotoğrafı: Jens Johnsson/Unsplash

Kaynaklar:
1. Duberg, A. et. Al. (2013) Influencing Self-rated Health Among Adolescent Girls With Dance Intervention A Randomized Controlled Trial. Arch Pediatr Adolesc Med.; 167(1): 27-31.
2. Zentner, M. & Eerola, T. (2010) Rhythmic engagement with music in infancy. PNAS; 107(13): 5768-5773.
3. Birks, M. et. Al. (2007) The benefits of salsa classes for people with depression. Nursing Times; 103(10): 32-33.