Bazılarımızın adını yeni duymaya başladığı, bazılarımızın da çoktan uygulamalarına geçtiği bir tasarım anlayışı: Permakültür! 1970’lerde Avustralya’da Bill Mollison ve David Holmgren isimli iki bilim insanının uzun süren ortak çalışmalarıyla ortaya çıktıktan sonra tüm dünyada giderek yaygınlaşan bu ekolojik tasarım anlayışı, bize tüm bu ihtiyaçlarımızı doğaya en uyumlu olacak biçimde tamamen sağlıklı, bereketli ve sürdürülebilir olarak elde edebileceğimizi hatta bunları nasıl daha da zenginleştirebileceğimizi anlatan bilime dayalı bir tasarım anlayışı.

Permakültür ile tüketim alışkanlıklarımızı tamamen ekolojik hale getirmek mümkün

Biz insanlar; gıda, enerji, barınma gibi en temel ihtiyaçlarımızı karşılarken bir yandan da karbon ayak izimizle bu ihtiyaçları tekrar aynı saflıkla elde edilebilir olmaktan bir adım daha uzaklaştırıyoruz. Yine bizler her ne kadar er ya da geç bazı farkılıklardan sonra bir takım tüketim alışkanlıklarımızı iyileştirmeye, plastik yerine doğaya daha faydalı olan ürünleri veya gıdada organik olanı tercih etmeye gayret etsek de günlük alışkanlıklarımızı değiştirmek bazı noktalarda çok güç olabiliyor. Kimi zaman fazlasıyla tutarsızlıklar da barındırabiliyor. En basit haliyle konvansiyonel tarıma karşı çıkıp organik ürünler tüketmeye gayret ediyoruz fakat organik gıdayı plastik ambalajda alma tutarsızlığını yaşıyoruz.

Özellikle son yüzyılda edindiğimiz tüketim alışkanlıklarımız o kadar elektriğe, petrole ve benzeri yenilenemeyen enerji kaynaklarına muhtaç olmuş ve plastik gibi doğaya hiçbir faydası olmayan materyallere dönmüş durumda ki eğer tüm hassasiyetlerimizin yüzde yüzünü gerçekleştirebilecek olsaydık neredeyse bu çağdan değilmiş gibi yaşamamız gerekirdi. Tüm bunlardan son yüzyıldaki alışkanlıklarımız gibi bahsetsek de daha iyi bir çözüm bulunmadıkça bu zararlı tüm tüketim alışkanlıklarımız yeni nesillerin de adeta fabrika ayarı oluyor. Bu durumda bunları değiştirebilmek de aslında çok kolayken giderek zorlaşmakta.  

Sürdürülebilir yaşamın zihnimizdeki tüm zorluklarını aşan fikirler

İşte permakültür anlayışında, tüm bunlara çözüm sunar biçimde bitkiler, hayvanlar, onların besin döngüleri, iklim faktörleri ve hava döngüsü süreçleri ekolojik resmin bir parçası kabul edilir ve ortak şekilde ele alınır. Habitatın ihtiyaçları gıdaenerji, barınma ve altyapı için uzun süreli deney ve gözlemlerle kanıtlanmış teknolojiler kullanılarak sağlanır. Bu açıdan permakültür bizlere gıda üretiminden arazinin her noktasının en verimli biçimde nasıl kullanılacağına hatta topluluk alanlarının inşasına kadar geniş bir yelpazede fikirler sunmakta. Üstelik permakültür uygulamalarının, yukarıda bahsettiğim bu tüm hassasiyetlerimizin yüzde yüzünü gerçekleştirecek olsaydık eski çağda yaşıyor duygusuna kapılacaktık hissini yeni ve modern katkılarla tam anlamıyla tutarlı ve sürdürülebilir hale getirdiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla yeni nesil olarak fabrika ayarlarımız ne kadar yıkıcı olmaya müsait ise permakültür anlayışı sayesinde aynı derecede faydalı ve yapıcı olabileceğimiz uzun süren bilimsel metot ve gözlemlerle ortaya konulmuş bir gerçek.

Doğaya aykırı hareket etmek yerine onunla birlikte çalışabilmek, düşüncesizce hareket etmek yerine özenli bir şekilde gözlem yaparak üretebilmek

Permakültürün on iki tasarım ilkesi, bir arada kullanıldıkları takdirde daha az enerji ve kaynak ile düşük karbon salınımı ile yüksek üretkenliğe dayalı çevremizi ve davranış biçimlerimizi yaratıcı bir biçimde yeniden tasarlamamıza olanak tanıyacak olan düşünme araçlarıdır. Permakültürün özünde doğaya aykırı hareket etmek yerine onunla birlikte çalışabilme, düşüncesizce hareket etmek yerine özenli bir şekilde gözlem yapabilme, sistemin tüm işlevlerini görebilme ve bunların kendi evrimine izin vermek felsefesi yatmaktadır. Ortaya çıkışı da zaten Bill Mollison ve David Holmgren tarafından İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünyada ortaya çıkan yıkıma, özellikle toprak, su ve hava kirliliği ile konvansiyonel tarımın yok ettiği bitki ve hayvan türlerine tepki olarak geliştirilmiştir.

Bu bakış açısı klasik tarım bilgisiyle beraber onun çok daha ötesinde bakış açılarıyla zenginleştirilmiş “sürdürülebilir yaşam” fikirleri içermektedir. Yani bir bahçenin bir köşesine bostan ekmenin ötesinde bahçenizde inşa edebileceğiniz küçük bir gölette çok çeşitli yaşam formlarına ve su bitkilerine yer vermekten tutun da aynı yapının Güneş almayan yerlerinde mantar kültürleri aşılamaya kadar farklı bakış açılarıyla yaşam alanınızın her noktasından maksimum faydayı elde edebileceğiniz bir zenginlik katıyor. Permakültür, inandığımız potansiyel dünyayı yaratmak üzere, bilmemiz gereken bütün disiplinlerle ve bunların birbirleriyle olan bağlantılarıyla ilgilenir. Permakültür yapıcı sosyal sistemler ve -sadece mimariden ibaret olmayan- çok iyi tasarlanmış köyler, kentler ve insan yerleşimlerinden oluşan habitatlar yaratır. Ayrıca, gıdamızı, temiz suyumuzu temin edeceğimiz, sürekli olarak çeşitlilik kazanan ve zenginleşen bir ortama ulaşma yöntemleri yaratır.

Fazlasıyla derin bilgiler ve metotlar içeren permakültürün tüm ayrıntılarına bu yazıda değinmek elbette mümkün değil. Eğer hayaliniz bir Ege kasabasında ya da her nerede olursa bahçesinde kendi ürünlerinizi yetiştirebileceğiniz bir hayat kurmaksa veyahut zaten böyle bir imkâna sahipseniz bunu en az enerjiyle en verimli halde nasıl kullanırım diye merak ediyorsanız iyi bir permakültür eğitimi almanızı mutlaka öneririz. En nitelikli permakültür eğitimlerinin Avustralya’da verildiği bir gerçek olmakla beraber eğitim veren kişiler ülkemizde de son yıllarda yaygınlaşmıştır. Fakat her sakallıyı dedemiz sanmamamız gerektiği atasözündeki gibi her “Permakültür eğitimcisiyim!” diyeni de öyle sanmamalıyız. Ayrıca permakültür uygulaması gerçekleştirilecek olan mıntıkada yani arazide de teknik ölçüm ve analizler yapılması gerekmektedir.

Permakültür nedir?
Permakültür tasarım anlayışı klasik metotlardan ibaret organik tarım ürünleri bahçesinden çok farklı biçimde daha derin ve sürdürülebilir fikirler içermektedir.

Permakültürün faydaları

Azaltılmış su kullanımı

Atık su ve yağmur suyundan yararlanarak su faturalarından tasarruf edebilirsiniz. Bu küçük bir ev ve bahçe için bile çok kıymetli bir şey iken daha büyük çiftliklerde çok daha büyük farklılıklar yaratmaktadır.

Daha az maliyetli

Permakültür, geleneksel olarak bitki yetiştirmekten daha uygun maliyetlidir. Örneğin; böcek ilacı veya gübre gibi şeyler için para harcamanıza gerek yok. Bitkiler için zararlı olabilecek böcekleri yine farklı türlerde bitkiler vasıtasıyla uzak tutabilirsiniz. Permakültür sistemleri daha az bakım gerektirdiğinden, genellikle yapmanız gereken tek şey su mahsulleri ve bazen malç yapmaktır, ayrıca işçilik açısından da tasarruf sağlarlar.

Daha az atık

Permakültür sistemi kullanıyorsanız, hiçbir şey boşa gitmez. Bahçe atıkları, yapraklar, sofra artıkları ve diğer atık ürünler, çiftlik hayvanları için gübreye toprak için komposta veya besine dönüştürülür. Bazı permakültür meraklıları bunu daha da ileri götürüyor ve hatta sıfır atık yaşam tarzını gerçekten yaşamak için kompost tuvaletler gibi şeyleri kullanıyor. Permakültürü gerçekten sürdürülebilir kılan, yan ürünleri kullanmaktır. Sistemde bir ürün çıkınca yerine hemen yeni bir ürün girebilmektedir.

Doğa işin çoğunu yapar

Permakültür bahçenizde her şey doğru bir şekilde kurulduktan sonra, geleneksel bir bahçeden çok daha fazla kendi kendine bakacaktır. Suyu hem haşereleri yok etmeye yardımcı olacak diğer faydalı vahşi yaşamı çekmek için hem de kurbağa ve diğer canlı formları için depoluyorsunuz. Tamamlayıcı ekim yöntemi, benzer şekilde böcek sorunlarını minimumda tutmaya yardımcı olur. Permakültür bahçeleri genel olarak çok daha az bakım gerektirir.

Daha az kirlenme

Permakültür, gıda yetiştirmenin daha doğal bir yoludur ve traktörler gibi herhangi bir motorlu çiftlik ekipmanının kullanımı nadirdir.

Daha az toksin

Permakültür, doğal gübre ve haşere kontrol yöntemlerini kullanır ve genellikle organik olarak kabul edilir. Böylece mahsulünüzde böcek ilacı ve diğer yapay ürünler gibi kimyasallara maruz kalmazsınız.

Geliştirilmiş değerler

Permakültür uygulayarak, doğal olarak daha az israf etmek, yalnızca ihtiyacınız olduğu kadar kullanmak, kirliliği azaltmak ve başkalarına yardım etmek gibi daha etik ve pozitif değerler geliştireceksiniz. Yeşil yaşamı teşvik edeceksiniz.

Daha fazla kendi kendine yeterlilik

Permakültür, bir çiftçinin veya bahçıvanın topraklarında daha geniş bir ürün yelpazesine sahip olmasını sağlar. Size istediğiniz veya yemeniz gereken her şeyi yetiştirme konusunda özgüven verir. Fazladan kalan varsa, daha sonra kullanmak üzere nasıl saklayacağınızı her zaman öğrenebilirsiniz.

Mevcut sistemlere uygulanabilir

Mevcut tarım sistemleri ve arazi, permakültür ilkelerine dönüştürülebilir. Tipik olarak yetiştirebileceğiniz herhangi bir yerde, büyük veya küçük ölçekte permakültür için kullanılabilir.

Permakültür Arazi Tasarımında Mıntıka (Zone) Analizinin Kullanımı (Permaculture Zones)

Permakültür arazi tasarımında mıntıkalar, arazinizin bileşenlerinin, insanların, makinelerin, atıkların ve yakıtların enerjisini muhafaza etmeyi temel alan enerji tasarruflu bir temel örüntüye (master pattern) tekabül eder. Mıntıka analizi, dışarıdan gelip arazinizin içinden geçip giden enerjilerin göz önünde bulundurulması olan dilim analizi ile beraber kullanıldığında, kaynak verimliliğine sahip bir tasarım elde edilmiş olunur. (Çeviri: Ayda Sevin Küyel – permakulturplatformu.org)

Amaca yönelik bu tarz bir verimlilik, kendine yeterlilik ve sürdürülebilir yaşam için elzemdir.

Uygun bir yerleştirme örüntüsü sayesinde, bileşenleriniz, belirlenmiş mıntıkalar içerisinde kullanım sıklığı, erişim ve zaman itibariyle birbirleriyle verimli bir enerji ilişkisi içine girer.

Bileşenin bulunduğu noktaya ne kadar sık uğranılacaksa, burası arazinizin ana faaliyet merkezine o kadar yakın olmalıdır. Uğrama sayısı, bileşenin ne sıklıkta bakımınıza gereksinimi olduğuna, ayrıca faydalı çıktılarına (yields) erişebilmek için hangi aralıklarla oraya gitmeniz gerektiğine bağlıdır.

Kümesi ele alalım:

Bir kümese yılda kaç kez uğrarsınız? Hayvanları beslemek için her gün, su vermek için haftada bir kez, gübre toplamak için ayda bir kez ve sürüdeki hayvanları kontrol etme işlemi için arada bir yaptığınız ziyaretler ile bu sayı 450’yi kolayca geçebilir.

Buna karşın, bir çalı çite yılda ancak sekiz defa, oradaki mahsülü toplayıp çitin üzerinden hayvanlara atarak kurak mevsimde onları beslemek için gidilir.

O halde her bir bileşen arazi planınızın neresinde olmalıdır?

Permakültür mıntıkası kavramı, sisteminizdeki tüm öğeler için akılcı bir yer seçilmesini ifade eder.

Her ne kadar mevcut arazinizde uygulamaları hiçbir zaman tam planladığınız gibi yapmak mümkün olmasa da permakültür mıntıkaları arazinin faaliyet merkezinden dışarı doğru yayılan eş merkezli bir dizi daire şeklinde düşünülebilir.

Permakültür nedir?

0. Mıntıka: Ev

Her gün sık aralıklarla uğranır – En içteki daire ya da 0. Mıntıka, sistemdeki faaliyetin merkez noktasıdır. Küçük bir çiftlikte burası genellikle evdir. İnsan faaliyetinin “en yoğun” olduğu bu bölge, şemamızda kırmızı renkle gösterilen yerdir.

Eğer enerji verimliliği sağlamak istiyorsak, sistemimizdeki sıklıkla ziyaret edilmesi gereken öğeleri 0. Mıntıka dahiline yerleştirmemiz mantıklı olur. Burada, ev ve bitişiğindeki sera ya da gölgelik, ayrıca asma çardağı, saksı bitkileri ve yoldaş belleyip beslediğimiz hayvanlar gibi ev yaşamının bir parçası olan canlı bileşenler bulunur.

1. Mıntıka: Bahçe

Her gün düzenli olarak uğranır – Evin yaklaşık 6 metre civarına, yakından izlenmesi, sıklıkla ziyaret edilmesi ve yoğun mesai harcanması ya da devamlı olarak karmaşık teknikler uygulanması gereken öğeler yerleştirilmelidir.

1. Mıntıka’nın amacı, evin kendine yeterliğini ve iklim denetimini sağlamaktır. 1. Mıntıka aynı zamanda arazinizde ilk olarak şekillenmesi gereken mıntıkadır:

İşe arka kapıdan başlayıp oradan devam edin!

1. Mıntıka’yı çitle çevirip denetim altına aldıktan sonra, hem gereksinimlerinizin çoğunu karşılıyor, hem de kendiniz ve aileniz için hoş bir yaşam alanı oluşturmuş olacaksınız.

Böylece, yağmur suyu depoları; limon ağacı; diğer aşılı veya ağaç kafesinde yetiştirilen bodur meyve ağaçları; tavuk kümesleri; küçük havuzlar; mutfaklık bitkiler; ev atıklarının geri dönüşümünü sağlamak için solucan çiftliği; hızlı büyüyen yıllık bitkilerden oluşan yoğun, tamamen malçlanmış sebze yatakları; fide yetiştirme alanları; ve balık, tavşan, güvercin gibi küçük ve sessiz evcil hayvanlar, evin bahçesinde hemen el altında olacaktır.

2. Mıntıka: Meyvelik

Birkaç günde bir uğranır – 2. Mıntıka’nın idaresi bir nebze daha az yoğundur. Buraya yerleştirilmesi uygun olan öğeler, yer yer malçlanmış meyvelikler, çok yıllık sebzeler, (ticari amaçlı) ana ekin yatakları ve bakılmak için yanlarına gidilen kümes hayvanları ile çiftlik hayvanları için otlaklar ve meralardır. Bu hayvanlar, besleme ve gözetim amaçlı olarak her gün ziyaret edildiklerinden, 2. Mıntıka’daki çiftlik ve kümes hayvanlarına ait barınaklar çoğunlukla 1. Mıntıka’ya bitişiktir. Bu mıntıka sık kullanılan patikalar aracılığıyla merkezden daha uzak olan mıntıkalara doğru genişletilebilir.

3. Mıntıka: Çiftlik

Haftalık ilâ aylık olarak uğranır – Daha geniş ölçekli ticari ekinler ile ticari amaçlı yetiştirilen hayvanların yanısıra, doğal ağaçlar, toplama havuzları, rüzgârkıranlar ve ahırlar burada bulunur. Bu bölgeyi çekip çevirmek için, toprağın bakımı yapılır, yeşil gübre bitkileri ve 2. Mıntıka’dan elde edilen gübreden faydalanılır.

4. Mıntıka: Gözetimli Orman

Seyrek olarak uğranır – Odun toplama, ağaç budama ve “yaban hasadı” için seyrek olarak yanlarına gidilen dayanıklı, kendi kendine bakabilen ormanlar ve koruluklar, arazinin en uzak köşelerinde bulunur. Bu bölge, 5. Mıntıka’daki yaban hayat alanlarının korunması için tampon görevi görebilir ve arada bir hayvanları otlatmak için de kullanılabilir.

5. Mıntıka: Yaban

Hoş vakit geçirmek, izlemek ve öğrenmek için arada sırada uğranır – Burası, arazinin doğaya teslim edilmiş olan bileşenidir. Doğal orman, doğal kalıntılar, eski doğal haline kavuşturulmuş bitki örtüsü ve bölge hayvanlarından oluşur ve bir yaban yaşam koridoru ile bahçeyle bağlantısı sağlanabilir.

Mıntıka kavramı, mahallelerin, çiftçilik topluluklarının, okul ve kurumların; aslına bakılırsa, her türden insani düzenin tasarımında da pekala uygulanabilir.

Sürdürülebilir yaşam için permakültür arazi tasarımında, iç enerjileri muhafaza etmek için bunun gibi mıntıka analizleri, beraberinde ise dış enerjilerin en uygun duruma getirilmesi için “dilim analizinden” faydalanılarak, kaynak ve enerji verimliliği sağlanır.

Kaynak: Permakültür Platformu, Fantastic Farms, GroCycle