Mevcut iklim krizi gıda verimini düşürüyor, su kaynaklarını tehdit ediyor ve doğal afetlerin şiddetini arttırıyor. Bunlar iklim krizinin sadece birkaç olumsuz sonucu. En büyük endişelerden biri, iklim değişikliğinin, insan fetüsünün sağlığı da dahil olmak üzere insan sağlığı üzerindeki etkisi. İklim krizinin hamilelik sürecine etkileri ise gerçekten korkunç.

Son yıllarda yapılan birkaç çalışma, hava kirliliğine maruz kalmanın düşüğü, düşük doğum ağırlığını ve erken doğum riskini nasıl arttırdığını ortaya çıkardı. Aynı zamanda hava kirliliği spermi deforme edip küçülterek hamile kalmayı da zorlaştırıyor.

Amerikan Tıp Derneği Dergisi‘nde yayınlanan bir araştırma, iklim değişikliğinin olumsuz gebelik sonuçları üzerindeki etkisini mercek altına aldı.

Araştırmacılar, hamilelik sırasında hava kirliliğine maruz kalma (daha çok sis olarak bilinen ozon ve küçük partikü madde, PM2.5 şeklinde) ile düşük doğum ağırlığı, erken doğum ve ölü doğum riski arasındaki bağlantıyı değerlendiren 2007 ve 2019 yılları arasında yayınlanan 57 çalışmayı gözden geçirdiler. ABD’de 32 milyondan fazla doğumdan elde edilen veriler analiz edildi ve ezici bir çoğunluk kirlilik ile artan risk arasındaki ilişkiyi doğruladı: Çalışmaların yüzde 84’ü hava kirliliğinin zararlı olduğunu, yüzde 90’ı ısının bir risk faktörü olduğunu buldu.

Daha fazla oku: Bugün doğan her çocuk iklim krizinden etkilenecek

Azınlıklar daha çok etkileniyor

İklim krizinin hamilelik sürecine etkileri
İklim krizinin hamilelik sürecine etkileri konu azınlık olunca daha fazla oluyor. Fotoğraf: @superstarsas via Twenty20

Birleşik Devletler’deki azınlık toplulukların bundan etkilenme olasılığı daha yüksek çünkü çoğu, “ısı adalarında” (minimum ağaç örtüsüyle betonla çevrili yoğun şehir mahalleri) veya kirletici endüstrilere daha yakın yerlerde yaşıyor. Bu kentsel bölgelerdeki topluluk üyeleri de genellikle uzun vadeli yüksek stres seviyelerine sahip. İnceleme, düşük kilolu bir bebek doğurma olasılığı zaten 2,5 kat daha yüksek olan bir grup Afrika Amerikalı annelerin, astımlı anneler gibi orantısız bir şekilde risk altında olduğunu buldu.

Bir çalışma, doğumdan önceki haftanın 1 santigrat derecelik her sıcaklık artışının, mayıs ve eylül ayları arasında yüzde 6 daha yüksek ölü doğum olasılığına karşılık geldiğini buldu. Bir diğeri de, üçüncü trimesterde (1) yüksek düzeyde hava kirliliğine maruz kalmanın ölü doğum riskini yüzde 42 artırdığını gösterdi.

(1) Trimester, insandaki 9 aylık gebelik süresinin her 3 aylık dönemlerine verilen addır.

Kaynak: Tree Hugger