Ormanlar neden önemli?
Ormanların neden harika olduklarına dair birkaç hatırlatma.

Ormanların neden harika olduklarına dair birkaç hatırlatma.
Hayati organik altyapı sağlayan ormanlar dünyadaki tüm toprakların neredeyse üçte birini kaplıyor. Sayısız türe yuva oluyor, yaşamlarını destekliyor. İnsanlar ise dünyanın dört bir yanında doğal ormanları yok ediyor.
Oysa ormanlar gezegendeki herkes için vazgeçilmezdir. Ama aynı zamanda herkes pek de umursamazdır. Ormanların faydalarını hatırlamak ya da öğrenmek belki de işlerin daha iyiye gitmesine az da olsa yardımcı olur.
Ormanlar neden önemli? İşte size 18 açıklama:
Ormanlar, yaşamamız için gerekli olan oksijeni dışarı pompalar ve soluduğumuz (veya yaydığımız) karbondioksidi emer. Dünya’daki oksijenin yarısını sağlar ancak ormanlar hâlâ önemli bir kaliteli hava kaynağıdır.
Dünyadaki bilinen türlerin yaklaşık yarısı, karadaki biyolojik çeşitliliğin yüzde 80’i dahil olmak üzere ormanlarda yaşıyor. Bu çeşitlilik özellikle tropikal yağmur ormanları açısından zengindir ancak ormanlar gezegendeki yaşamla doludur. Ancak ormansızlaşma nedeniyle ormanlar dünya çapında giderek daha fazla tehdit altındadır.
60 milyon yerli insan dahil olmak üzere dünya çapında yaklaşık 300 milyon insan ormanlarda yaşıyor. Milyonlarca insan orman kenarlarında veya yakınında hayat sürüyor.
Ağaçlar, hayati gölge alanları yaratıyorlar. Şehir ağaçları binaların serin kalmasına yardımcı olarak elektrikli fanlara veya klimalara olan ihtiyacı azaltırken; büyük ormanlar bir şehrin “ısı adası” etkisini azaltmak veya bölgesel sıcaklıkları düzenlemek gibi görevlerin üstesinden gelebiliyor.
Ağaçlar küresel ısınmayı besleyen CO2’yi emerler. Bitkiler, fotosentez için her zaman biraz CO2’ye ihtiyaç duyar ancak Dünya’nın havası artık ekstra emisyonlarla o kadar yoğun ki ormanlar küresel ısınmayla sadece nefes alarak savaşıyor.
Büyük ormanlar bölgesel hava modellerini etkileyebilir ve hatta kendi mikro iklimlerini yaratabilir. Örneğin; Amazon yağmur ormanı, yalnızca oraya ve yakınındaki tarım arazilerine düzenli yağmur yağmasını teşvik etmekle kalmayıp, aynı zamanda potansiyel olarak atmosferik koşullar yaratır.
Zeminin ani selleri daha fazla emmesine yardımcı olurlar. Akışı yavaşlatarak toprak kaybını ve mülk hasarını azaltırlar.
Ormanlar dev sünger gibidir. Köklerinden geçen su, akiferlere damlar ve içme, temizlik ve sulama için önemli olan yeraltı su kaynaklarını damlar.
Ağaç grupları, rüzgâra duyarlı mahsuller için bir tampon olurlar. Bu bitkileri korumanın ötesinde, daha az rüzgâr, arıların tozlaştırmasını da kolaylaştırır.
Bir ormanın kök ağı, büyük miktarda toprağı dengeler. Ormansızlaşma yalnızca tüm bunları bozmakla kalmaz aynı zamanda meydana gelen toprak erozyonu, heyelanlar ve toz fırtınaları gibi yaşamı tehdit eden sorunları tetikleyebilir.
Ormanlar bazı kirleticileri temizlemek için bitki ıslahı da kullanabilirler. Ağaçlar ya toksinleri uzaklaştırabilir ya da onları daha az tehlikeli hale getirebilir. Bu, ağaçların kanalizasyon taşmalarını, yol kenarındaki dökülmeleri veya kirlenmiş yüzey akışlarını emmesine izin veren yararlı bir beceridir.
Sadece CO2’yi değil, çok daha büyük ölçekte hava kirliliğini temizleyebilirler. Ağaçlar, karbon monoksit, kükürt dioksit ve nitrojen dioksit dahil olmak üzere çok çeşitli hava kaynaklı kirleticileri emer.
Ormanlarda ses azalır ve ağaçlar popüler bir doğal gürültü bariyeri yapar. İyi yerleştirilmiş birkaç ağaç arka plan sesini 5 ila 10 desibel kesebilir.
Ağaçlar sadece meyve, kabuklu yemiş, tohum ve öz üretmekle kalmaz; aynı zamanda yenilebilir mantarlara ve meyvelere kadar orman tabanına yakın bereket sağlarlar.
Ormanlar bize birçok doğal ilaç sağlar ve sentetik yan ürünlere de daha fazla ilham verir. Birincisi; astım ilacı teofilin kakao ağaçlarından gelirken, doğu kırmızı sedir iğnelerindeki bir bileşik ilaca dirençli bakterilerle savaşır. Kanserle mücadele özelliklerine sahip olarak bilinen bitkilerin yaklaşık yüzde 70’i yalnızca yağmur ormanlarında bulunur. Sadece ormanda yürümek bile stresi azaltmak, kan basıncını düşürmek ve daha güçlü bağışıklık sistemi gibi sağlık yararları sağlayabilir. İkincisi; kısmen, vücudumuzun doğal öldürücü hücreleri güçlendirmesini sağlayan, fitokitler adı verilen havadaki bileşikleri serbest bırakan ağaçlardan kaynaklanıyor olabilir.
Kâğıt ve mobilyadan evlere, giyime kadar her şeyi yapmak için bu yenilenebilir kaynakları uzun süredir kullandık ancak aynı zamanda aşırı kullanım ve ormansızlaşmaya yol açan bir geçmişimiz de var.
BM’ye göre 1,6 milyardan fazla insan geçim kaynağı için bir dereceye kadar ormanlara güveniyor. 10 milyonu doğrudan orman yönetimi veya korumasında çalışıyor. Ormanlar, kereste üretimi ve kereste dışı ürünler yoluyla küresel gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 1’ine katkıda bulunur. Ayrıca gelişmekte olan birçok ülkede tek başına nüfusun yüzde 80’ini destekler.
Biyofili (1) olarak bilinen bir fenomenin parçası olan ormanlara karşı doğuştan gelen çekiciliğimiz, hâlâ bilimsel açıklamanın nispeten erken aşamalarında. Biyofilinin bizi, ormana ve diğer doğal manzaralara çektiğini biliyoruz ancak bizi keşfederek, dolaşarak veya sadece yabani doğada gevşeyerek kendimizi gençleştirmeye teşvik ediyor. Ormanlarda zaman geçirmenin sağlığımız için iyi olduğu konusundaki artan farkındalığımız sayesinde, birçok insan artık bu faydaları, genellikle orman banyosu olarak çevrilen Japonca shirin-yoku ile arıyor.
“Ormanlar neden önemli?” sorusuna aslında birçok daha cevap verilebilir. Sizin eklemek istediğiniz nedenler var mı?
(1) Biyofili hipotezi insan benliği ve diğer yaşayan sistemler arasında içgüdüsel bir bağ olduğunu öne sürer.
Kaynak: Tree Hugger