Kutsal kitaplara inanmasam da dini yapıları gezmek, binalarını incelemek bana keyif veriyor. İran’ın camileri gerçekten göz alıyor. Özellikle İsfahan’da tarihi kutsal mekânlar bulunsa da Tahran’da da dikkatimi çeken camiler vardı. Bunlardan biri de Şiilerin önemli türbelerinden sayılan İmamzadeh Saleh Cami (امامزاده صالح / Imāmzādeh Ṣāleh) idi. 

Cami, Kuzey Shemiran bölgesindeki Tajrish’in merkezinde yer alıyor. Sadabad Komplex’ine de çok yakın. Ana türbe yapısı, geniş dikdörtgen bir bina ile kalın duvarlardan ve yaklaşık 5,6 metrekarelik iç boşluktan oluşuyor.

Biliyorsunuz İran’da başı açık gezmek Şeriat kurallarına göre yasak. Yine de çarşaf giyme zorunluluğu yok, başınızı saçların hafif gözüktü bir şekilde daha rahat örtebiliyorsunuz. Fakat bu camiyi ziyaret etmek istiyorsanız çarşaf giymeniz zorunlu. Cami girişlerine bir kabin yapmışlar ve içine bir sürü çarşaf koymuşlar. Bunlardan bir tanesini üzerinize örtüp, bu yeri gezebiliyorsunuz. Ben biraz Casper’ın amcalarına benzedim sanırım. Bu kısa süreli çarşaf deneyimi ise kendi adıma hiç de hoş değildi. Zorunlu bir şeyleri yapmak gerçekten can sıkıcı.

Caminin içine girdiğinizde dua etmeye gelmiş bir sürü insan görüyorsunuz. Belki de kimisi dokunup, acılarının dinmesini diliyor ya da şükranlarını sunuyor. Bazıları köşelerde kutsal kitabı okuyor. Caminin dışı gibi içi de pek şatafatlıydı. Parlıyordu her tarafı. İbadetlerini yapmaya çalışan insanları fotoğraflarken biraz çekinsem de (rahatsızlık vermemek adına) belgelemekten de geri kalamadım.

Caminin kadınlar tarafını ve bahçesini gezip diğer kapıya doğru yöneldiğimizde ise kapalı çarşıya geçtik. İstanbul’daki kapalı çarşıya benziyor. Bir sürü dükkân. Bir sürü pazar malı…

Kral’ın Evini ziyaret ettikten sonra buraya da uğrayabilirsiniz. Fotoğraflamak için güzel bir yer.