Pek çoğumuzun The Prayer parçasından tanıdığımız Electric Universe, 1991 yılında Boris Blenn ve Michael Dressler tarafından Almanya’da kurulan bir psy-trance projesidir. İlk EP’leri olan Solar Energy‘yi yayınladıktan sonra dönemin psy sahnesine büyük ses getirerek giriş yaptılar ve hâlâ dünyanın en ünlü festivallerinde boy göstererek başarılarını tüm dünyaya kanıtlamış oldular.

İkili başta Almanya olmak üzere tüm dünyada başarılı bir şekilde müzik icra etmeye devam ettiler ve özellikle Ozora, Boom gibi büyük festivallerin ana projelerinden biri oldular. Fakat daha sonra 1997 yılında Michael Dressler projeden ayrılmaya karar verdi ve Boris Blenn, Electric Universe projesini tek başına sürdürmek için projeyi devraldı ve günümüze kadar getirmeyi başardı.

Projenin detayları, Electric Universe’in müzikal dinamiği ve daha fazlası için çevirisini yaptığım Psynews.org sitesinde Boris ile yapılan röportaja bir göz atalım.

Electric Universe: "Kalpten yaparsanız, tüm duygular müzik ile ifade edilebilir"
Boris Blenn

Goa-trance yapmaya ne zaman ve nasıl başladın?

1991’de çok yakın bir arkadaşım benden Hamburg yakınlarındaki bir partiye gelmemi istedi. Tüm Avrupa’dan gelen yaklaşık bin kişiyle ilk büyük partimiz oldu. Müzikten ve orada tanıştığım insanlardan gerçekten etkilendim. Goa’yı bilmiyordum. Techno çok daha ilgi duyduğum bir alandı ama büyük şehrin techno kulüplerinden pek de hoşlanmıyordum. Bu parti hayatımı gerçekten değiştirdi. Küçük bir atari bilgisayarım ve iki Synthesizer’ım vardı. Birkaç DJ’e verdiğim bazı parçaların geldiği noktaya gelmek yaklaşık iki yıl sürdü. Bir şekilde bu izler, Spirit Zone Recording oluşumunu başlatan kişiye gitti ve yaptığım trackleri beğendi. Böylelikle ilk Electric Universe EP’si, Spirit Zone’daki ikinci yayın oldu.

Alternatif sesler için yan projeler

Yan projen olan “Galaxy” ne durumda? Bu yan projeyi başlatmandaki sebep ne oldu?

Galaxy 1995 yılında başladı. Çok sayıda dans müziği ürettikten sonra, evde dinlemek için de biraz daha yavaş melodiler yapmak istedim. Electric Universe daha fazla dans pisti ve dans etmeye odaklıyken, alternatif şeyler için bütün bir projenin de olması gerektiğine karar verdim. Blue Room Records onu çok sevdi, bu yüzden Galaxy doğdu.

Electric Universe: "Kalpten yaparsanız, tüm duygular müzik ile ifade edilebilir"
Boris Blenn

Kendi tracklerinden en sevdiğin hangisidir?

Söylemesi zor. Gerçekten de günün enerjisine ve çevreye bağlı. Aynı şarkıyı farklı partilerde çaldığımda, aynı enerjide hissedemediğim zamanlar oluyor. Akış iyidir.

Peki, en sevdiğin psy-trance projelerini ya da albümlerini sorsam?

Bunu söylemesi de zor. Özel birilerinden bahsetmek için, dünya üzerinde bu tarz müzik yapan çok sayıda çok sağlam projeler var. Fakat şu sıralar İsveç’ten Healer adında bir ambient projesini dinlemekten keyif alıyorum.

“En iyi sound, anın içinden ve kendi kendiliğinden gelir”

Bir track oluşturmak için takip ettiğin adımlardan bahseder misin?

Bunu yapmamın genel bir yolu yok. Her nasılsa, günün veya gecenin heyecanını yakalamaya ve enerjime uygun bir şeyler bulmaya çalışıyorum. Bu, etrafta bir şeyler inşa etmeye başlayabileceğim bir ritmin oluşmasına veya bir melodinin çıkmasına olanak veriyor olabilir. Bazen bitmiş parçanın artık başladığım noktayla hiçbir ilgisi olmadığını fark ediyorum. En iyi sound, anın içinden ve kendi kendiliğinden gelir.

Şahsen tarzınızı gerçekten benzersiz buluyorum; dünyadaki birkaç psy-trance sanatçısı gibi… İlhamınız nereden geliyor?

Bütün hayat ilhamdır. İyi taraflar da beni heyecanlandırıyor. Sevgi belki de bulduğum en iyi ilham kaynağı. Kalpten yaparsanız, tüm duygular müzik ile ifade edilebilir. Önemli olan nokta işte burası. Sadece beyniniz ile yapmak da mümkün ama bu çoğu zaman oldukça sıkıcı.

Electric Universe: "Kalpten yaparsanız, tüm duygular müzik ile ifade edilebilir"
Electric Universe

DJ setleri yapmaktan keyif alıyor musunuz? DJ olarak ne gibi setler yapıyorsunuz?

Açık konuşmak gerekirse DJ olarak çalmıyorum. İyi bir DJ olmak için çalmak istediğiniz müzikle çok fazla zaman geçirmeniz gerekir. Bu yüzden sadece kendi eşyalarımı yapmaya ve oynamaya odaklanmaya karar verdim.

“Gelecek yıllarda müziğin evrimini görmek için sabırsızlanıyorum “

Psy-trance’ın öncüsü olarak (ilk albümünüz 1995 yılında piyasaya sürüldü), son yıllarda psy-trance’ın evrimi hakkında ne düşünüyorsunuz? İşler sana göre daha da kötüye gitti mi?

Artık pek çok şey daha iyi. Birçok şey ise daha kötü. Herkesin sadece uyuşturucularla vakit geçirmeye çalıştığı partilerdeysem çok üzülüyorum. Bunu görmek çok hoş değil açıkçası. Ancak psy-trance yeni bir bilinç için bir platform olabilir. Benim için, yaşamı kutlamak ve zihinlerini açmak/ genişletmek için insanları barış içinde bir araya getirmek çok önemli. Sadece tüketmeye yönelik olmazsak ve barışı ve sevgiyi kucaklayabilirsek, kendimiz de gelişeceğiz… Almanya’da psy-trance çok erken başladı ve başlangıçta çok mutlu oldum. Bir süre sonra her şey doygunluğa geliyor ama yine de hâlâ çok iyi partiler var. Gelecek yıllarda müziğin evrimini görmek için sabırsızlanıyorum. Her nasılsa, duyduğumuz tüm sesler daha önce oradaydı! Fakat en önemlisi dans pistinde insanlar olduğu sürece her şey devam edecek.