Devamsız – Şengül Can

Günümüz Türk Edebiyatı yazarlarını biraz daha tanımalıyım diye kendi kendime düşünürken evrene mesaj yollamışım gibi yakın çevremden kitaplarla tanışmaya başladım. Binbir emekle yazılmış, özenle hazırlanmış bu kitapları okurken kendim yazmış gibi mutlu oluyorum. Şengül Can’ı da sevdiğim bir arkadaşım vasıtası ile tanıdım. Geçtiğimiz günlerde de, Devamsız isimli öykü kitabı sabah kahvelerim ile bana eşlik etti. Ne de güzel oldu!
Birbirinden farklı konuları içeren bu öykü kitabı kolay okunuyor ama kolay okunurluğu ile beraber kaleminin ne kadar kuvvetli olduğunu üslubundan çok net görebiliyorsunuz. Zaten yazar bu başarısını 2013 yılında Sarkaç isimli öyküsü ile aldığı Yaşar Nabi Nayır Öykü ödülü ile çoktan taçlandırmış. Yer yer tekrar eden az kelimeli kısa cümlelerini ise pek sevdim. Bazen bu tarz kullanımları kendim de tercih ediyorum.
Kısa kısa her öyküsünde başka bir eve konuk oluyorsunuz gibi hissediyor insan. “Ağabeyim Bir Fesleğen mi?” öyküsünde karşılaştığım Didem Madak alıntıları ise içimi ısıttı. Kitap kapak tasarımını da çok sevdim. Kitabı bitirdikten sonra ne kadar uyumlu olduğunu düşündüm. Net ve minimal; seçilebilecek en iyi renk. Ne çok koyu ne de çok parlak…
Öykülerindeki dilin ve karakterlerin “devamsız” kelimesi ile buluşması kitabın adını ortaya çıkardı diyor Şengül Can. Sonra devam ediyor “Devamsız çok anlamlı bir kelime. Okudukça çoğalmasını istediğim öykülerime de uygundu. Çokça ve münasebetsize konuşan, dik sözlü anlamındaki kullanımı, parçalı kopuk anlamı, hayattaki devamsızlıklarınız, tutunamama hallerimiz. Devamlı devamsızlıklar hepsi birleşti.”
“Gövdem parçalamış gibi, iki dünya arasında mıydım ne?
Ruhum bir beden seçip içine gireyazsa.
Her gün gittim geldim dört saat yolla birlikte beş.
Evlerde odalarda şehirlerde sokaklarda hastanelerde.
Ateşin başına oturur gibi dizildik
Sonra tekrar tekrar.
Küller biriktirdim közler
Çevirdim çevirdim pişirdim dünyayı
Devamsız’daki öyküler kendi içlerinde tutarsız, çıkış arayan, yüzleşme peşinde kişiler var: Arzularına sahip çıkmak için toplumla karşı karşıya gelenler, gitmek isteyip gidememenin verdiği suçluluk duygusuna hapsolanlar, saplantılı âşıklar, kendi öznelliğini bulma çabasındakiler, gidemeyenler, terk edenler, boşa çıkmaya yazgılı başkaldırırlar ve sesi kesilip kendi acısını kutsamak zorunda kalanlar…
Şengül Can, kimi zaman Anadolu ağızlarından beslendiği kimi zaman da ince ince ayrıntılarla bezediği şiir tadındaki öykülerinden oluşan Devamsız’da okuru sakınmasız bir içe bakışa, yüzleşmeye ve harekete geçmeye davet ediyor.”