Yaşamını Arjantin’de sürdüren Alican Yıldız’ın deneysel müzik projesi olan Space Circus, elektronik müziğe kendince kattığı synth tabanlı ve downtempo renklerle özgün bir sound yakalarken, yeni bir sentez oluşturmayı da ihmal etmiyor.

Bu sentezin oluşum hikayesini öğrenebilmek adına kendisi ile biraz lafladık. Bu sayede hem müziğe bakış açısını hem de Arjantin’deki müzikal sürecini dinleyerek, Arjantin’deki müzik kitlesi hakkında da bilgi edinmiş olduk.

Merhaba Alican. Öncelikle seni biraz tanıyalım. Bize kendinden bahseder misin?

Merhaba, 1989 yılında İstanbul’da doğdum. Ergenlik dönemlerimin başında kendimi müzikle ilgilenirken buldum. Mizah, bilim, görsel ve işitsel sanatlar sevdiğim şeyler. Genelde insanların ne düşündüklerini de hep merak etmişimdir.

Müzik ile ilgili olan yolculuğun ilk ne zaman ve nasıl başladı?

Sanırım çocukken – 5 yaşında falanım – kaset çaların kulaklığını kulağıma takıp, müziğin beynimde yarattığı muazzam hazzı deneyimlerken yaşadığım saf mutluluk ile oldu. Daha sonraki süreçlerde de kendimi müzik ile bir şekilde iç içe buldum.

Synth ve Downtempo Tınılar

Arjantin'den yerli ve deneysel bir sound: Space Circus
Her bestemin kendisi için en doğru olanını belirlemek bazen yapım aşamasının en uzun süreçlerinden biri olabiliyor.

Yaptığın müziğin tarzı nedir tam olarak? Ya da sen nasıl tanımlıyorsun?

Tam olarak yaptığım tarzı tanımlamak hoşuma mı gitmiyor ya da bunu ben mi yapamıyorum bilmiyorum. Ama genel hatlarıyla elektronik, düşük tempo, biraz synth ve deneysel. Her bestemin kendisi için en doğru olanını belirlemek bazen yapım aşamasının en uzun süreçlerinden biri olabiliyor. Her aşamayı seviyorum, hepsi çok hoşuma gidiyor ve kendini bu sürecin sonunda nerede bulacağını bilememek güzel.

Arjantin’de yaşıyor olmanın müziğine katkısı nedir peki? Yaşanılan her deneyimin, görülen ve tadılan her şeyin üretime olumlu yönde katkı sağlayabileceğini ve müzisyeni bu bağlamda ilerletebileceğini düşünüyorum. Sen neler söylemek istersin bu konuda?

Evet, kesinlikle öyle. Farklı kültürlerin müziğe olan yaklaşımını onların açılarından yaşamak ve gözlemlemek kişiye olumlu anlamda geri dönüşler sağlıyor diyebilirim.

“Underground ve Overground hareketler birbiriyle bütünleşmiş bir halde”

Arjantin'den yerli ve deneysel bir sound: Space Circus
Space Circus, elektronik müziğe kendince kattığı synth tabanlı ve downtempo renklerle özgün bir sound yakalarken, yeni bir sentez oluşturmayı da ihmal etmiyor.

Peki, oralarda müzik olayları, konserler, etkinlikler vesaire nasıl? Neleri gözlemledin şimdiye kadar?

Arjantinliler müziği ve kolektif hareket etmeyi seviyorlar. Bu ikisi bir araya gelince konser ve etkinlikler sürekli bir hal alıyor. Her müzik türünden kitleler bulmak mümkün ve oldukça hareketli. Özellikle genç nesil birilerinin onlara hazır organizasyonlar sunmasına gerek duymuyor. Kendi aralarında sürekli faaliyet içerisindeler ve faaliyetlerini geniş tutup önemli yerlere gelmeyi başarmış müzisyenleri de buna dahil edebiliyorlar. Underground ve overground hareketler birbiriyle bütünleşmiş bir halde. Bir bakmışsınız bir günde birçok yerde farklı etkinlikler var. Durmayı sevmiyorlar; sürekli olarak çalıp eğlenmek ve içmek günlük yaşamlarının bir parçası. Yerel gruplara da destek büyük. Keyif almayı hayatlarının ön planında tutuyor ve güzel müzikten anlıyorlar.

İleriye dönük hedeflerinden ve gerçekleştirmek istediklerinden bahsedelim biraz da. Neler yapmak istiyorsun müziğine dair?

Yakın zamanda internet üzerinden tüm müzik platformlarında yayımlamak üzere olduğum bir projem var. Sonrasındaki hedefim daha çok vokal olarak hemen hemen her yeni çalışmamda yer almak. Sanırım bu noktada kendimi daha çok ortaya koymuş olacağım.

Müzisyen kişiliğinin dışında nasıl bir dinleyicisin peki? Kimleri ve neleri dinliyorsun?

Geçtiğimiz aylarda hayatını kaybeden ve benim için çok önemli bir müzisyen olan Glen Porter’i anmak istiyorum. Bunun dışında, genel olarak her türlü müziği dinlemeyi severim aslında.

Son olarak seni nerelerden dinleyebiliriz?

Facebook: facebook.com/Spacecircusmusicpage