Noel Baba, sihirli mantarlar ve uçan ren geyiği

Noel Baba’nın Amanita muscaria‘nın (1) ta kendisi olduğunu size söylesek ne derdiniz? Kırmızı ve beyaz kıyafetler içindeki Noel Baba’nın, kırmızı ve beyaz görünümlü A. muscaria‘nın simgesi olduğunu biraz düşününce tahmin etmek çok da zor olmasa gerek. Noel Baba ile birlikte uçan ren geyiklerinin de bir tesadüf sonucu olmadığı pek açık!
Şöyle bir baktığımızda… Noel Baba, Kuzey Kutbu’nda yaşıyor ve kızağını havada ren geyikleri çekiyor. Ren geyiklerinin Sibirya’ya özgür bir hayvan olması ile birlikte Sibirya’da da A. muscaria şamanik ritüeller için kullanılıyordu. Sibirya Kuzey Kutbu’nda olmasa da buraya oldukça yakın. Dünyanın manyetik kutbunun aslında Kuzey Amerika’dan Sibirya’ya doğru kaydığını söylüyorlar.
Noel ağaçlarına gelelim. Peki, neden çam ağaçları ile bütünleşmiş? Çünkü A. muscaria, çam ağaçları altında yetişiyor. Mikorizal (2) ilişkileri vardır. Ağacın altındaki parlak kırmızı ve beyaz şapkalar, noel ağaçlarının altına konulan parlak kutu geleneğine çok benziyor.
A. muscaria, Hristiyanlık öncesi zamanda Kuzey Avrupa’nın kadim kabile halkları tarafından kullanılarak kutsal sayılıyordu. Çoğu kişi Noel’i, Hristiyan tatili olarak görse de Noel kutlamaları ile ilişkilendirdiğimiz semboller ve simgelerin çoğu aslında Hrıstiyanlık öncesi Kuzey Avrupa’nın kabile haklarının şamanistik geleneklerinden türetilmiştir. Masal kitaplarından bu mantarı hatırlayabilirsiniz. Hikâyeler de genellikle sihir ve perilerle ilişkilidir. Eski halklar tarafından içgörü ve aşkın deneyimler için kullanılan güçlü halüsinojenik bileşikleri içerir. Noel Baba, Noel ağaçları, büyülü ren geyiği ve hediyeler vermek gibi modern Noel kutlamalarının önemli unsurlarının çoğu, bu en kutsal mantar hasadı ve tüketimini çevreleyen geleneklere dayanmaktadır.
Daha fazla oku: Sihirli mantarlardaki psilosibin beyni yeni baştan şekillendiriyor
Modern Finlandiya’nın Lapps’ları ve orta Rus bozkırlarının Koyak kabileleri de dahil olmak üzere eski halklar, bir Dünya Ağacı fikrine inanıyorlardı. Dünya Ağacı, evrenin düzlemlerinin sabitlendiği bir tür kozmik eksen olarak görülüyordu. Dünya Ağacı’nın kökleri yeraltı dünyasına uzanıyor, gövdesi günlük varoluşun “orta dünyası”dır ve dalları göksel aleme doğru yukarı uzanır.
A. muscaria, göknar ve yaprak dökmeyen, sadece belirli ağaç türleri altında yetişir. Mantarın şapkası, ağacın kökleri ile simbiyotik bir ilişki içinde bulunan toprağın altındaki daha büyük miselyum meyvesidir. Eski insanlar için bu mantar tam anlamıyla “ağacın meyvesi”ydi.
Kuzey Yıldızı da kutsal kabul edilmişti çünkü gökyüzündeki diğer tüm yıldızlar onun sabit noktasının etrafında dönüyordu. Bu “Kutup Yıldızı”nı, Dünya Ağacı ve evrenin merkez ekseni ile ilişkilendirdiler. Dünya Ağacı’nın tepesi Kuzey Yıldızı’na dokundu ve şamanın ruhu mecazi ağaca tırmanıp tanrıların dünyasına geçecekti. Bu, modern Noel ağacının üzerindeki yıldızın gerçek anlamı ve süper şaman Santa’nın Kuzey Kutbu’nda evini yapmasının nedenidir.
Eski halkar, bu büyülü mantarın görünür bir tohum olmadan var olduklarına şaşırıyorlardı. Bu “bakirenin doğumu”nun “tanrının menisi” olarak görülen sabah çiğinin sonucu olduğunu düşünüyorlardı. Modern Noel ağaçlarına dökülen gümüş gelin teli, bu ilahı sıvıyı temsil ediyor.
Ren geyiği bu yarı göçebe halkın kutsal hayvanlarıydı çünkü ren geyiği yiyecek, barınak, kıyafet ve diğer ihtiyaçları sağlıyordu. Ren geyiği de mantar yemeyi severdi. Mantarları ararlar ve sonra etkisi altındayken hoplayıp zıplarlardı. Ren geyiğinin idrarı da psychedelic etkileri nedeniyle tüketilirdi.
A. muscaria‘nın etkileri genellikle boyut bozulması ve uçma hissini içerir. Dünya Ağacı’nın en yüksek kollarını taşıyan kanatlı ren geyiği hikâyesini de içeren uçma hissi, uçan ren geyiği efsanelerini ve şamanik yolculuklarının efsanelerini açıklayabilir.
Her ne kadar Noel Baba’nın günümüzdeki tasviri kısmen de Coca-Cola’nın reklam departmanı tarafından yaratılmış olsa da gerçekte görünüşü, kıyafetleri, davranışları ve yoldaşları onu bu eski mantar toplama şamanlarının reenkarnasyonu olarak işaret ediyor.
A. Muscaria yemenin yan etkilerinden biri, kişinin cildinin ve yüz özelliklerinin kızarık, kırmızı bir ışıltı almasıdır. Bu nedenle Noel Baba her zaman parlayan kırmızı yanaklar ve burun ile gösterilir. Noel Baba’nın neşeli “Ho, ho, ho!”su bile sihirli mantarlara düşkün olan öforik gülüşüdür.
Noel Baba da mantar toplayıcı gibi giyinir. Dışarı çıkıp, sihirli mantar zamanı geldiğinde eski şamanlar Noel Baba’ya çok benziyordu; kırmızı ve beyaz kürklü paltolar ve uzun siyah botlar giyiyorlardı. Bu insanlar, ren geyiği derisinden yapılan “yurt” çadırlarında yaşıyorlardı. Tipiye benzer şekilde, yurttaki merkezi duman deliği de genellikle giriş olarak kullanılıyordu. Mantarı göründükleri kutsal ağaçların altında topladıktan sonra şamanlar çuvallarını doldurup eve dönerlerdi. Baca girişlerini tırmanırken mantarın armağanlarını içeridekilerle paylaşırlardı.
Mantar tüketilmeden önce kurutulmalıdır; kurutma işlemi, gücünü arttırırken mantarın toksinini azaltır. Toplanan mantarların ocak ateşinin etrafına asılıp kurutulması için şaman gruba rehberlik ederdi. Bu gelenek, patlamış mısır ve diğer ögelerin modern dizgisinde karşılık buluyor.
A. muscaria ile birlikte yaşanan psychedelic yolculuklar, yurt üstündeki duman deliğinden geçen bir çubukla sembolize edili. Duman deliği, şamanın ruhunun fiziksel düzlemden çıktığı bir portaldır.
Noel Baba’nın kızağının onu tek bir gecede tüm gezegenin etrafında götürdüğü ünlü sihirli yolculuğu “göksel savaş arabası”ndan geliştirilmiştir. Noel Baba ve diğer şamanik figürlerin soyundan gelen tanrılar tarafından kullanılır. Odin, Thor ve hatta Mısır tanrısı Osiris’in arabası artık 24 saatlik bir sürede Kuzey Yıldızını çevreleyen Büyükayı olarak biliniyor.
Dördüncü yüzyılda sözde yaşayan efsanevi figür Aziz Nikolaos kültü hızla yayılarak, toplumun birçok farklı grubu tarafından koruyucu azizi olarak kabul edildi.
Çoğu din tarihçisi Aziz Nikolaos’ın gerçek kişi olarak var olmadığını, daha önceki pagan tanrılarının Hristiyanlaştırılmış bir versiyonu olduğunu kabul eder. Nikolaos’ın efsaneleri esas olarak Yunanlılara, Poseidon olarak bilinen Hold Nickar adlı Cermen tanrısı hakkındaki hikâyelerden oluşturuldu. Bu güçlü deniz tanrısının, kış gündönümü sırasında gökyüzüne doğru dörtnala koştuğu ve aşağıda ibadet edenlerine nimetler getirdiği biliniyordu.
Katolik Kilisesi Aziz Nikolaos karakterini yarattığında adını “Nickar”dan aldılar ve ona Posedion’un “denizci” ünvanını verdiler. Nikolaos şerefine adlandırılan binlerce kilise var. Demre’deki Noel Baba Kilisesini hatırlarsınız. Bu kilisenin ismi de Aziz Nikolaos olarak geçiyor. Eski putperest tanrılar Hrıstiyan kilisesi tarafından şeytanlaştırıldığında, Hold Nickar’ın adı da “Old Nick” olarak bilinen şeytan ile ilişkilendirildi.
Yerel gelenekler, kabul edilebilir hale getirmek için yeni Hristiyan bayramlarına dahil edildi. Bu ilk Hristiyanlara göre, Aziz Nikolaos kendi şamanik kültürel uygulamalarının üstüne bindirilmiş bir tür “süper şaman” oldu. Bu ilk zamanlardan kalma Aziz Nikolaos’un birçok tasviri, kırmızı ve beyaz giydiğini veya beyaz lekeli kırmızı bir arka planın önünde durduğunu gösteriyor.
Aziz Nikolaos, İtalya geleneklerinde, çocuk çoraplarını hediye ile dolduran efsanevi “Büyükanne Befana”nın bazı niteliklerini de benimsedi. İtalya’daki mabedi Aziz Nikolaos mabedi oldu.
Bu popüler kutlamaların içindeki gerçekleri daha iyi anlayarak modern dünyayı ve içindeki yerimizi daha iyi anlayabiliriz.
Kaynak: Psychedelic Adventure
(1) Sinek mantarı, Fly Agaric Mushroom diye de geçiyor
(2) Köklerdeki mikoriza mantarları ile bitki arasındaki karşılıklı ve faydalı ilişkidir
1 Comment
harika bilgi teşekkürler 😊