Primatologlardan derin deniz araştırmacılarına ve kararlı eylemcilere kadar bilinmesi gereken 15 doğa savunucusu dünyayı görme biçimimizi ve onu korumadaki rolümüzü değiştirdi. Bu insanlar, gezegenimizin sağlığı üzerinde hepimizin bir etkisi olduğunu bizlere gösterdi. Günlük yaşamlarımızın en küçük kararlarından uluslararası politikalara kadar her birimiz bir fark yaratabiliriz.

Şimdi, amightygirl.com internet sitesi üzerinde paylaşılan 15 doğa savunucusunun hikâyesinin Türkçeye çevirisini okuyacaksınız. Her biri daha yeşil ve daha sağlıklı bir dünya yaratmak için çabaladı.

İşte herkes tarafından bilinmesi gereken 15 doğa savunucusu:

Anna Botsford Comstock (1854 – 1930)

Gezegenin koruyucuları: Bilinmesi gereken 15 kadın doğa savunucusu
Anna Botsford Comstock

Ailesinin New York’taki çiftliğinde büyüyen Anna, Dünya’nın harika bir yer olması için minnettardı. Evlendiğinde, böcekleri gözlemlemeye başladı. Kocasının kitapları ve daha sonra birlikte yazdıkları kitaplar için binlerce detaylı resim çizdi. 1885 yılında, doğa tarihi bölümünü tamamladıktan sonra bugün hâlâ ders kitabı olarak kabul edilen Doğa Çalışmaları El Kitabı da dahil olmak üzere kendi kitaplarını yazmaya başladı. Ayrıca Cornell Üniversitesi’ndeki ilk kadın profesör olarak akademik dünyada yeni bir çığır açtı. Anna, çocukları sınıf dışına çıkaran ve çocukların doğaya olan sevgisini teşvik eden ilk açık doğa çalışmaları programını tasarlamasıyla da ünlüdür. Metodu, dünyadaki doğa çalışmaları programları için bir model haline geldi.

Kate Sessions (1857 – 1940)

Gezegenin koruyucuları: Bilinmesi gereken 15 kadın doğa savunucusu
Kate Sessions

Doğa dostu yaşam, sadece doğal alanları korumak anlamına gelmiyor, aynı zamanda kasaba ve şehirlerde yeşil alan yaratmanın yollarını bulmak anlamına da geliyor. Kate Sessions, çocukluğunun çoğunu Kuzey Kaliforniya’nın yükselen ağaçlarında ve çevresinde yaşayarak geçirdi. 1881’de Kaliforniya Üniversitesi’nden Fen derecesi ile mezun olan ilk kadındı ve kısa bir süre sonra San Diego’ya (O zamanlar neredeyse hiç bitki yaşamı olmayan kurak bir şehirdi) taşındı. Bahçıvanlık kariyerine 1885 yılında bir fidanlıkta başladıktan sonra Sessions, Şehir Parkı’nda (şu anda Balboa Park olarak ismi geçiyor) 30 dönümlük araziyi, çorak parkta yılda 100 ağaç ve San Diego’nun geri kalan kısmında da yılda 300 ağaç dikme karşılığında, şehirden kiraladı. Bugün, bahçeleri ve parkları hâlâ şehirde bulunuyor ve Sessions “Balboa Parkının Annesi” olarak biliniyor.

Rosalie Barrow Edge (1877 – 1962)

Gezegenin koruyucuları: Bilinmesi gereken 15 kadın doğa savunucusu
Rosalie Barrow Edge

Yaban hayatının korunmasında gösterdiği mücadeleleri için The New Yorker Rosalie Barrow Edge’ye koruma tarihindeki tek dürüst, bencil olmayan ve boyun eğmeyen yakıştırmasını yapmıştı. 1920’lerde kuş gözlemciliğine ilgi duyduktan sonra Edge, Alaska bölgesindeki 70 bin kel kartalın katledildiğini ve o zamanki koruma gruplarının umursamadığını öğrendiğinde dehşete düştü. 1929’da da Acil Koruma Komitesi’ni kurdu. 1934 yılında Appalachian Dağlarındaki bir sırtı satın alarak, buradaki şahin ve kartal avlarını sonlandırdı; burasını yırtıcı kuşlar için Dünya’nın ilk sığınağına dönüştürdü.

Marjory Stoneman Douglas (1890 – 1998)

Marjory Stoneman Douglas
Marjory Stoneman Douglas

Marjory Stoneman Douglas Miami’ye genç bir kadınken taşındığında, Everglades değersiz bir sulak alan olarak görülüyordu. Ancak bu çiçeği burnunda gazeteci buraya farklı bir gözle baktı: Florida’nın temiz suyunun çoğunu sağlayan, korumaya değer, canlı bir ekoistem ağı… 1947 yılında yayınlanan The Everglades: Grass of River adlı kitabında “Dünya’da başka Everglade yok” diye yazmıştı. Aslında devam eden aktivizmi olmasaydı, Everglades’in büyük bölümünün suyunun kurumasından veya kirlenmesinden sonra muhtemelen sonsuza dek yok olacaktı. Florida Valisi Lawton Chiles onun etkisini şöyle anlatmıştı: “O sadece çevre hareketinin bir öncüsü değil, aynı zamanda doğamızı, çocuklarımız ve torunlarımız için kurtarmamızı isteyen bir peygamberdi.”

Margaret Thomas Murie (1902 – 2003)

Margaret Thomas Murie
Margaret Thomas Murie

Margaret Thomas Murie, Sierra Club ve Wilderness Society dahil birçok oluşum tarafından “Koruma Hareketinin Büyükannesi” olarak takdir edildi. Doğa yazarı ve maceracı bu insan, gezegeni çok seviyordu ve yaklaşık 40 yılını, Alaska ve Wyoming’deki yurtdışı gezilerinde kocası ile birlikte yaban hayatını inceleyerek geçirdi. 1956’da, o ve kocası Alaska’nın risk altındaki doğal topraklarını korumak için bir kampanya başlattı. ABD Yüksek Mahkemesi Hakimi William O. Douglas’ın da yardımıyla Başkan Dwight Eisenhowe’ı, Kuzey Kutbu Ulusal Yaban Hayatı Sığınağı olarak 8 milyon dönüm ayırmaya ikna ettiler. 30 yıl sonra, sığınağın büyüklüğünü iki katına çıkaran Alaska Ulusal İlgideğer Arazilerinin Korunması Kanunu üzerine çalıştı. Bu mücadelesi için Murie, Audubon Madalyası ve Başkanlık Özgürlük Madalyası ile onurlandırıldı.

Rachel Carson (1907 – 1964)

Rachel Carson
Rachel Carson

Amerikalı deniz biyologu Rachel Carson, Silent Spring‘i yayınladığında, sadece ayırt edilemeyen sentetik böcek ilacı kullanımının tehlikelerine dikkat çekmedi, aynı zamanda modern ekoloji hareketinin başlatılmasına da yardım etti. Kariyerine ABD Balık ve Yaban Hayatı Servisi’nde başladı, ancak okyanus yaşamıyla ilgili yazıları ve kitapları çok popüler hale geldikten sonra bilim hakkında tam zamanlı şekilde yazmaya başladı. 1962’de Silent Spring piyasaya sürüldüğünde Carson kimya endüstrisinden gelen yoğun eleştirilere karşı güçlü durdu. Carson’un ölümünden sonra bile kitabı halkın ilgisini çekti. Birkaç yıl içinde Nixon İdaresi, Çevre Koruma Ajansı’nı kurdu. Slient Spring 20’inci yüzyılın en etkili, kurgusal olmayan eserlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Dian Fossey (1932 – 1985)

Dian Fossey
Dian Fossey

Dian Fossey, Ruanda’daki gizemli dağ gorillerini incelemeye başladığında, biyologlar için yeni bir çığır açtı: Amerikalı primatolog, onların davranışlarını taklit ederek gorillere yaklaşma başarısını gösterdi. Ancak Fossey, goril davranışının birçok yeni yönünü tanımlayıp kataloglarken aynı zamanda kaçak avlanmanın vahşiliğini de kendi gözleri ile gördü. Çok sevdiği goril dostu Digit öldürüldükten sonra kaçak avcılıkla mücadeleyi finanse edebilmek için Digit Fonu’nu kurdu. Fossey ve meslektaşları, kaçak avcılık devriyelerini yönetmek, kaçak avcı tuzaklarını yok etmek, kaçak avcılık yasalarını uygulamak için yerel makamlara baskı yapmak ve kaçak avcıların tutuklanmasına yardımcı olmak da dahil avlanmayı önleme faaliyetlerine büyük önem verdi. Fossey Aralık 1985’te Ruanda’nın Virgunga Dağlarındaki kabininde trajik bir şekilde öldürüldü. Davanın hiç çözülmemiş olmasına rağmen, avlanma karşıtı mücadelesine yanıt olarak bir kaçak avcı tarafından öldürüldüğüne inanılıyor. Fossey, kendinden sonrakiler için arkasında çok değerli bilgiler bıraktı. Çabaları Dian Fossey Gorilla Fonu ile devam ediyor.

Sylvia Earle (d. 1935)

Sylvia Earle
Sylvia Earle

1998’de Time Magazine tarafından Gezegenin Kahramanı seçilen, bu çığır açan Amerikalı deniz biyoloğu ve oşinografi, hayranları tarafından Stugeon General (Mersinbalığı Generali) diye tanınıyor. Sylvia Earle, en derine dalan kadın tüplü dalgıç rekorunu kırdı, denizaltı araştırmalarına yardımcı oldu ama O, daha çok Dünya okyanuslarını koruma konusundaki savunuculuğu ile tanınıyor. 2009’da, Dünya çapında korunan deniz alanları oluşturmak için, TED Ödülü’nden aldığı parayı, kâr amacı gütmeyen bir şirket olan Mission Blue’yı kurmak için kullandı. Earle aynı zamanda, “gezegenin mavi kalbi” olarak adlandırdığı okyanusların ekolojik önemine dair halk bilincini arttıran ve çok satan kitapların yazarı.

Wangari Maathai (1940 – 2011)

Wangari Maathai
Wangari Maathai

1960’ta, Wangari Maathai Kenyalı bir kadın için nadir bir fırsat elde etti: Airlift Afrika programı için seçilen 300 Kenyalı öğrenciden biriydi ve ABD’deki üniversiteye gitme şansını yakaladı. Biyoloji alanında lisans ve yüksek lisansını tamamladıktan sonra, ülkesindeki hem ekolojik hasara hem de kadın haklarına duyulan ihtiyaçlara dair yeni bir bakış açısına sahip olduğu Kenya’ya döndü. Kenyalı kadınlara ormansız bölgelerde yeni ağaçlandırmanın nasıl yapılacağını öğretmek ve araziden sürdürülebilir bir şekilde gelir elde edebilmeleri için Yeşil Kuşak Hareketi’ni (Green Belt Movement) kurdu. O zamandan beri hareket, yoksulluktan kurtulmaları için 30 bin kadını eğitti ve 51 milyondan fazla ağaç dikti. Hem ekolojiyi korumaya hem de kadın haklarını iyileştirmeye olan bağlılığı nedeniyle Maathai, 2004’te Nobel Barış Ödülü’nü aldı. Ödülü alan ilk Afrikalı kadın.

Biruté Galdikas (d. 1946)

Biruté Galdikas
Biruté Galdikas

Biruté Galdikas Kanada’nın Toronto kentinde büyürken, Jane Goodall ve Dian Fossey’in primat araştırma maceralarını incelediğinde, kendisinin de bir gün saflarına katılacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Ancak yüksek lisans çalışmaları sırasında takdir gören paleoantropolog Louis Leaket ile tanıştığında, ona orangutanları incelemek istediğinden bahsetti ki yakın zamanda Borneo’da bir araştırma projesi kuruyordu. Galdikas bu az bilinen primat anlayışımıza sadece bir devrim getirmedi, aynı zamanda orangutanların evi olan, ağaçlarının kesilerek hızlıca yok edildiği yağmur ormanlarının korunması için de mücadele verdi. Koruma çabalarının bir parçası olarak, orangutan ticareti ile mücadele etti ve ele geçirilen orangutanları, yaban hayatına döndürebilmek umuduyla rehabilite etmeye adanmış bir merkez yarattı. Şu anda Orangutan Vakfı Uluslararası Başkanı olan Profesör Galdikas, Dünya’daki doğal alanları korumanın önemini tutkuyla hâlâ konuşuyor. 2014 yılında EcoPost‘a verdiği demeçte şöyle diyor: “Doğa ile bağlantımız çok basit. Doğa olmadan insanlar kaybolur. Bu kadar.”

Winona LaDuke (b. 1959)

Winona LaDuke
Winona LaDuke

Amerikalı aktivist Winona LaDuke, Amerikan Yerlilerinin karşılaştığı zorlukları erken yaşlarda öğrendi: Minnesota’nın White Earth Reservation’dan (ABD Amerikan Yerlileri Koruma Bölgesi) bir Objibwe olan babası, antlaşma topraklarının kaybı ile ilgili uzun bir aktivizm geçmişine sahipti. Ancak kabilesinin toprağa olan geleneksel bağı içinde, yeni bir sürdürülebilir kalkınma modelini ve gıdadan enerjiye kadar her şeyin yerel tabanlı, doğaya duyarlı üretim potansiyelini gördü. Kâr amacı gütmeyen White Eart Land Recovery Project ile Minnesota’da yabani pirinç üretimini canlandırdı ve Native Harvest etiketi altında geleneksel yiyecekler sattı. Aynı zamanda “Honor of the Eart”ün kurucusu. Bu ilişki için bir model sunarak, hem diğer halkların hem de Amerikan yerlileri kabilelerinin sürdürülebilir ve birbirleriyle bağlı şekilde yaşayabilmenin değerini görmelerini umut ediyor.

Erin Brockovich (b. 1960)

Erin Brockovich
Erin Brockovich

Erin Borckovich, hukuk alanında resmi bir eğitimi olmamasına rağmen hukuk memuru olarak görev alıyordu. O dönem, Kaliforniya/Hinckley’de yeraltı suyunu kirletmeleri nedeniyle Pasifik Gaz ve Elektrik Şirketi’ne (PG&E) karşı önemli bir dava oluşturulmasında aracı oldu. PG&E, krom-6 bulaşmış 100 milyonlarca galon (1 galon = 3,78541178 litre) atık suyunu kasabının yakınındaki gölete boşalttıktan sonra mahalle sakinleri garip hastalıklar bildirmeye başladı. 1993 yılında, Brockovich hastalıkları araştırmaya başladı ve dikkatle hazırladığı bu çalışması 1996 yılında 333 milyon dolarlık bir anlaşmayla sonuçlandı. Brockovich’in öyküsü, Julia Roberts’ın Hinckley davasıyla ilgili başrol oynadığı ödüllü bir film nedeniyle geniş bir şekilde tanındı. Brockovich o zamandan beri krom-6 kirliliğiyle ilgili diğer davalara önderlik etti ve aynı zamanda hem krom-6 kirliliğinin hem de küf kirlenmesinin tehlikeleri hakkında eğitimler veriyor. “Doğaya çok değer veriyorum ama asıl işim ve en büyük mücadelem halk sağlığını ve güvenliğini tehlikeye sokan aldatmacaların üstesinden gelmek” diyor.

Berta Isabel Cáceres Flores (1971 – 2016)

Berta Isabel Cáceres Flores
Berta Isabel Cáceres Flores

Lenca Honduras halkının bir üyesi olan Berta Isabel Cáceres Flores, gezegeni korumanın önemini biliyordu. Yasadışı ağaç kesimlerin, barajların ve büyük çiftliklerin ekolojik yıkımlara sebep olması gibi sorunlarla mücadele etmek için Council of Popular and Indigenous Organizations of Honduras’ı (COPINH) kurdu. 2015 Goldman Çevre Ödülü’nü kazanmasını sağlayan halk kampanyalarından biri dünyanın en büyük baraj inşaatçısının Rio Gualcarque nehri üzerindeki projesini iptal ettirmesi ile sonuçlandı. 2016’da Cáceres trajik bir şekilde öldürüldü. Cáceres hayatının risk altında olduğunu her zaman biliyordu. 2013 yılında “Yaşamak istiyorum, hâlâ bu Dünya’da yapmak istediğim birçok şey var; ancak topraklarımız için, saygın bir yaşam için savaş hiçbir zaman savaşmaktan vazgeçmeyi düşünmedim çünkü bizim savaşımız meşru” dedi.

Isatou Ceesay (b. 1972)

Isatou Ceesay
Isatou Ceesay

Gambiya’daki pek çok kız gibi Isatou Ceeay da genç yaşta okulunu bırakmak zorunda kaldı lakin bu durum, onun etrafındaki ekolojik sorunlardan habersiz olduğu anlamına da gelmiyordu. Hayranlık duyduğu renkli plastik torbalar şimdi köyünün her tarafında çöp olarak toplanıyor; çiftlik hayvanlarına zarar veriyor, sivrisineklerin üremesine yardım ediyor ve bitkileri boğuyordu… toplumunun alıştığı dokuma sepetlerinin aksine asla ayrışmıyorlardı. Böylece 1997 yılında Ceesay, Njau Geri Dönüşüm ve Gelir Yaratma Grubu’nu kurdu. Kadınlar geri dönüştürülebilir malzemeleri topluyorlar ve topladıklarını, plastikleri ayırdıkları ve onları çanta, paspas, cüzdan gibi birçok şeye dönüştürdükleri bir merkeze getiriyorlar. Bugün, “Gambiya’daki Geri Dönüşüm Kraliçesi” olarak anılıyor ve Ceesay’ın organizasyonu sayesinde 100’den fazla kadın gelir elde ediyor, program hakkında daha fazla bilgiyi OnePlasticBag.com‘dan edinebilir, belki bir çanta satın alarak katkı sağlayabilirsiniz.

Bonus: Tuğba Günal

Tuğba Günal
Tuğba Günal

Tüketim toplumundan kaçıp, doğa ile ona zarar vermeden yaşama istekleri üzerine Tuğba Günal ve Birhan Erkutlu, yıllar önce Antalya’da dağbaşına yerleşmişlerdi. Şehirden uzak huzurlu bir hayat planlarken bir anda Antalya’nın Alakır Vadisi’nde kurulması planlanan hidroelektrik santral (HES) projeleri ile karşı karşıya kaldılar. Tuğba, oradaki yaşamı bir dizi HES’lerden korumak için yürütülen kampanyalara Birhan ile birlikte öncülük etti. Oranın koruyucuları oldular. Hatta The Guardian bu iki güzel insanın mücadelesini haber yaptı.

Bilinmesi gereken bu 15 doğa savunucusu dışında sizin de eklemek istediğiniz bir isim varsa lütfen yorum olarak paylaşın.