Peru’da doğan, 1959’da ABD vatandaşlığına geçen Carlos Castaneda, öğrenimini Kaliforniya Üniversitesi’nde yapmıştı. Meksika’da halüsinasyona yol açan bitkiler üzerinde araştırma yaparken, Yaqui Kızılderilisi don Juan Matus’la tanıştı. Büyük bir büyücü diye biliniyordu o yörelerde don Juan. Kızılderili, öğrenci Castaneda’yı, tüm gizli bilgilerini aktaracağı “seçilen kişi” olarak gözüne kestirdi ve onu hiç beklenmedik “yolculuklara” sürükledi beş yıl boyunca. Sonra üniversitesine dönen genç adam don Juan’la geçirdiği deneyimleri antropoloji dalında doktora tezi olarak işlemişti. Bu tez yayımlandıktan sonra olay oldu ve ardından hepsi de “best-seller” olan 12 kitap geldi.

Sonsuzluğa Açılan Kapı

Son 20 yıldır, Meksikalı Yaqui kızılderilisi büyücü don Juan Matus’un yanındaki çömezliğimle ilgili bir dizi kitap yazdım. Bu kitaplarda bana büyücülük öğrettiğini anlatmıştım; ancak gündelik yaşantımız bağlamında anladığımız büyücülük değildi; doğaüstü güçlerin başkalarının üzerinde kullanılması ya da doğaüstü etkiler yaratmak amacıyla tılsımlar, büyüler ya da ayinlere ruh çağırmayı kapsamıyordu. Don Juan için büyücülük, çevremizdeki evreni biçimlendirmede algının doğası ve rolü hakkındaki kimi uzmanlaşmış kuramsal ve uygulamaya dönük öncülleri düzenleme edimiydi.

Don Juan’ın önerisine uyarak, onun bilgisini sınıflandırmak amacıyla, insanbilime özgü bir ulam olan şamanizmi kullanmaktan kaçındım. Baştan beri ben de onun yaptığı adlandırmayı kullandım; büyücülük. Ancak inceleyince, buna büyücülük demenin, bana sunduğu öğretilerdeki zaten belirsiz olan olguları daha da belirsizleştirdiğini anladım.

İnsanbilim çalışmalarında şamanizm, belirli yerli Kuzey Amerika Kızılderili kabileleri arasında da hüküm süren, kimi Kuzey Asya yerli halklarının bir inanç dizgesi olarak tanımlanır. Bu inanç dizgesi atalarımızın iyi ya da kötü tinsel güçlerinin görünmeyen dünyasının çevremizi kuşatmış olduğunu ve bu tinsel güçlerin, doğa ve doğaüstü alemlerin arasındaki aracılar olan uygulamacıların edimleri ile çağrılabildiklerini ve denetlenebildiklerini öne sürer.

Carlos Castaneda ve öğretileri

Don Juan gerçekten gündelik yaşamın doğal dünyası ile doğaüstü değil de ikinci dikkat olarak adlandırdığı görünmez bir dünya arasında bir aracıydı. Bir öğretmen olarak rolü, bu biçimlenmeyi benim için erişilebilir kılmaktı. Önceki çalışmalarımda en önemlisi rüya görme sanatı olarak adlandırılan bana uygulatmış olduğu büyücülük sanatlarının yanı sıra öğretme yöntemlerini de bu nedenle anlattım.

Don Juan bizim benzersiz ve mutlak olduğuna inandığımız dünyamızın, bir soğanın katmanları gibi düzenlenmiş ardışık dünyalar demeti içinden yalnızca bir tanesi olduğunu iddia ediyordu. Bizim sadece kendi dünyamızı algılamak üzere erksel olarak koşullanmış olmamıza karşın hâlâ kendimizinki kadar gerçek, benzersiz, mutlak ve içine çeken bu başka alemlere girebilme yetimizin bulunduğunu öne sürüyordu.

Don Juan bana, bu başka alemleri algılamak için sadece bunlara göz dikmek değil aynı zamanda bunları yakalamak için yeterli erkeye sahip olmak gerekliliğini açıklamıştı. Bunların varlığı sürekli ve bizim farkındalığımızdan bağımsızdır diyordu; ancak erişilmezlikleri tamamen bizim erkesel koşullanmamızın bir sonucudur. Başka bir deyişle, açıkça ve sadece bu koşullanmadan ötürü, gündelik yaşamımızdaki dünyanın tek olası dünya olduğunu sanmak zorunda kalırız.

Erkesel koşullanmamızın düzeltilebilir olduğuna inanarak, don Juan, eski zaman büyücülerin erkesel algılama yetilerimizi yeniden koşullanmak üzere tasarlanmış bir dizi uygulama geliştirdiklerini belirtti. Bu uygulamalar dizinine, rüya görme sanatı diyordu.

Zamanın sağladığı bakış açısıyla, simdi don Juan’ın rüya görme konusunda yapmış olduğu en uygun nitelemenin bunu “sonsuzluğa açılan kapı” olarak adlandırmak olduğunu fark ediyorum.

Hepimizin bir baloncuğun içinde olduğumuzu söyler büyücüler. Doğum anında yerleştirildiğimiz bir baloncuktur bu. Önceleri açıktır baloncuk, sonraları kapanmaya başlar ve mühürlenir. Bu baloncuk bizim algılamamızdır. Yaşamımızın tümünü bu baloncuk içinde geçiririz yuvarlak çeperlerinde kendi yansımamızı görürüz. Yansıyan şey bizim dünya görüşümüzdür. Bize doğum anımızda verilen bu görüş önce bir betimlemedir, tüm dikkatimiz onun tarafından çelinip de betimlemenin bir dünya görüşüne dönüşmesine dek de öyle kalır.

Carlos Castaneda ve öğretileri

Castaneda’nın yayınlanmış kitapları:

Ixtlan Yolculuğu
“Benim için dünya esrarengizdir harikulade, ürkütücü, gizlerle dolu, kavranılamazdır o zira; ben senin burada, bu görkemi âlemde, bu görkemli çölde, bu görkemli zamanda olmanın sorumluluğunu üstlenmen gerektiğine inanmanı istedim hep. Her bir eyleminin sonucunu hesaba katmayı öğrenmen gerektiğine inanmanı istedim; zira sen burada kısa aslında, onun tüm görkemlerine tanık olamayacağın denli pek kısa bir süre kalacaksın yalnızca.”

Erk Öyküleri
“Carlos Castaneda’nın kitaplarına sahip olduğumuz için inanılmaz ölçüde şanslıyız… Erk Öyküleri tüm büyülerin ardındaki öğretiyi anlamaya bizleri biraz daha yaklaştırıyor… Antropoloji biliminin yarattığı yapıtların arasında en iyisi.” (The New York Times Book)
“Castaneda… şimdi de okurlarını akla hayale sığmayan ölümcül ve göz kamaştırıcı güzellik alemlerine götürüyor.” (Sunday Telegraph)

İkinci Erk Çemberi
Bütünsel yaklaşımlarda, beyin topyekun organizmamızın sadece bir parçasıdır ve önemlidir, çünkü elimiz, ayağımız ve gözümüz de önemlidir. Castaneda, bu bütünselliği Don Juan’ın ağızdan bizlere çarpıcı biçimlerde öğretmektedir.

Don Juan’ın Öğretileri
Yaqui Kızılderililerinin Bilgi Yöntemi Carlos Castaneda, doğadışı güçlerinden ötürü Güneybatı Amerika halkının korkup çekindiği bir Yaqui Kızılderilisi olan don Juan’la ilk kez 1960’ta tanışmıştır. İlk beş yıl boyunca don Juan’ın gizli bilgisi, Castaneda’yı, batı uygarlığında rastlanmayan kimi kavramlar aracılığıyla, bir güzellikler ve korkunçluklar alemine götürmüştür. Castaneda, sanrılandırıcı bitkileri-peyote, jimson otu ve “humito” denilen bir mantarı-kullanarak bir takım tinsel varlıklarla, kurt kılığına girmiş şanamlarla ve karga kılığına girmiş “ölüm”le karşılaştığı deneyimler yaşamıştır. Peyote tanrısı Mescalito’yla üç kez karşılaşmıştır. Ve sonunda, yaşamının, bugüne dek kendisinin de açıklayamadığı güçler tarafından tehdit edildiğini gördüğü dehşetli bir geceden kendisinin de açıklayamadığı güçler tarafından tehdit edildiğini gördüğü dehşetli bir geceden sonra, bir Bilgi Adamı olma çabalarından vazgeçmiştir. Castaneda, bu olağanüstü kitabını, aylar süren bir kararsızlıktan sonra yazmıştır.

Kartal’ın Armağanı
Castaneda, Meksika’ya geri döndüğünde, artık efsaneleşmiş olan Don Juan’ın yerini almak üzere topluluğun lideri olarak seçildiğini öğrenir. Büyücülerin evrenin gizemli güçlerini tanıma, uysallaştırma ve onlardan yararlanabilme erkinin peşine düşen Castaneda, bir kez daha eski öğretilerin bilinmez dehşetler, sanrısal görsüler ve göz kamaştırıcı içgörülerle dolu dünyasına girer. Don Juan’ın anlaşılması güç kudretli ve hep onunla birlikte olan ruhunun aralıksız etkisi altında, Castaneda, büyücülük sanatının daha da derinlerine iner. Büyücülüğün özüne doğru bir yolculuk hayal gücünüze ve mantığınıza bir meydan okuma.

Bir Başka Gerçeklik
Bambaşka bir düşünce dizgesine yöneltilen çok değişik bir bakış. Don Juan’ın Öğretileri adlı birinci kitabın sonunda, Carlos Castaneda, korkunç bir gecenin sabahında, Bilgi Adamı olma çabalarından nasıl vazgeçtiğini anlatmıştı. Ama üç yıl sonra geri dönüp, Yaqui Brujosu ya da büyücüsü Don Juan’ın kılavuzluğunda çömezliğini sürdürmüştür. Peyote, Jimson otu ve mantarların neden olduğu çok güzel ama ürkünç deneyimleri arasına, don Juan’la yaptığı yer yer eğlenceli, yer yer dokunaklı söyleşileri de serpiştirerek, Castneda yaşamın yüzeysel gerçeklerinin ötesini görebilme uğraşın; istençli çaba göstermeyi, önyargıları bir yana atmayı ve büyük bir yürekliliği gerektiriyor Castaneda’nın uğraşı. İlk kitaptaki serüvenler daha da heyecanlı bir biçimde yürekliliği gerektiriyor Castaneda’nın uğraşı. İlk kitaptaki serüvenler daha da heyecanlı bir biçimde bu kitapta sürüyor.

İçten Gelen Ateş
İçten Gelen Ateş’te Castaneda, ele avuca sığmaz, zaman zaman alaycı ve sık sık da dehşet salan Nagual don Juan’ın ona aktardığı ve Castaneda’yı bir dağın tepesindeki düzlükten boşluğa atlayabilme noktasına getiren olağandışı bilgi hazinesini anlatmaya başlıyor. Bu akıl almaz eylem, uzun bir çömezlik dönemi ve eşsiz bir algı berraklığında don Juan’ın farkındalıkta ustalaşma gizlerini açıklaması ile olasılaşıyor.

Sessizliğin Erki
“Kişinin kendini tanıması amacıyla çıktığı Tinsel-Tensel Yolculuk’ta, onun yolunu aydınlatıcı öğretileri, bir gizemci-pedagog olarak derinlemesine inceledim. Zen, Geştalt Yaklaşımı ve Tao ile, bu öğretilerin bir özümsemesi olduğuna inandığım don Juan’ın, Carlos Castaneda aracılığıyla son otuz yılda insanlığa ulaştırdığı öğretileri, bir yayıcı olarak Türk okuruna sunmaktan büyük kıvanç duymaktayım.” (Nevzat Erkmen)

Rüya Görme Sanatı
Carlos Castaneda, çağımızın en etkili ve derin düşünürlerinden biri. Onun iç görüleri, insan bilinçliğinin gelecekteki evriminin kilometre taşlarını döşüyor. Hepimiz ona derinden şükran borçluyuz. (Deepak Chopra)
Carlos Castaneda’nın kitaplarına sahip olduğumuz için son derece şanslıyız… Onun başardığı işin öneminin abartılabilmesi olanaksızdır. (New York Times)

Sihirli Geçişler
Tensegrity Çalışmalarını uygulamalı ve resimli olarak anlatan serinin onuncu kitabı. “Benim için dünya esrarengizdir. Harikulade, ürkütücü, gizlerle dolu, kavranılamazdır o zira; ben senin burada, bu görkemli âlemde, bu görkemli çölde, bu görkemli zamanda olmanın sorumluluğunu üstlenmen gerektiğine inanmanı istedim hep. Her bir eyleminin sonucunu hesaba katmayı öğrenmen gerektiğine inanmanı istedim; zira sen burada kısa aslında, onu tüm görkemlerine tanık olamayacağın denli kısa bir süre kalacaksın yalnızca.” (Don Juan)

Zaman Çarkı
Carlos Castaneda, yaşamının 30 yılını eski çağlarda Meksika’da yaşamış olan şamanların dünyasını incelemeye adamış bir antropologdur. Meksikalı Yaqui Kızılderelisi şaman don Juan Matus’dan almış olduğu eğitim süresince ve sonrasında konuya ilişkin on kitap yazmıştır. Bu kitap, o çalışmalardan derlenmiş olmayan bir süreklilik göstermektele Bu kitap, o çalışmalardan derlenmiş olmayan bir süreklilik göstermekteler. Bu bizzat eski çağ Meksikası şamanlarınca harekete geçirilmiş bağımsız bir eğilim gibi duruyor. Alıntılara ek olarak, Carlos Castaneda’nın kaleme aldığı açımlamalar da kitapta yer almakta. Alıntılar ve açımlamalar birlikte, okurun çok ilgisini çekecek bir fikirler birleşimi oluşturmaktadır.

Sonsuzluğun Etkin Yanı
“Carlos Castaneda, çağımızın en etkili ve derin düşünürlerinden biri. Onun iç görüleri, insan bilinçliliğin gelecekteki evriminin kilometre taşlarını döşüyor. Hepimiz ona derinden şükran borçluyuz.” (Deepak Chopra)

Bu yazı ilk olarak Maji E-Mag’in ilk sayısında yayınlanmıştır.