Yoga ve meditasyonla ucundan kıyısından bile ilgilendiyseniz lotus çiçeği sembolüne pek de yabancı değilsinizdir. Bu sembol hemen hemen her yoga stüdyosunun duvarında bir çizim, yoga yapan insanların üstünde bir takı ya da vücutlarında bir dövme olarak kendini size göstermiştir. Lotus çiçeğinin üzerine oturup meditasyon yapan Buddha da sanırım artık hepimizin aşina olduğu bir figür.

Lotus çiçeği, hem bir metafor olarak insanın tüm genedoğumları ile birlikte dünyevi hayattaki yolculuğunu hem de bir sembol olarak uyanmış, aydınlanmış bilinci temsil eder. Ama nasıl? Bazen bazı kelimeleri, cümleleri o kadar sık kullanıyoruz ki bir süre sonra gerçek anlamları üzerine düşünmemeye başlıyoruz. Yoga öğretisi bize doğayı, gerçek doğamızı anlamayı ve ona uygun yaşamayı öğütler. Ama nasıl? Gerçek doğamız derken kastedilen şey tam olarak ne?

Lotus çiçeklerini ve ustaları anlamak

Lotus çiçekleri ile dolu bir gölün hem dibinin hem içinin hem de yüzeyinin aynı anda fotoğrafını çekme şansımız olsaydı, çamurun içinden başını hafifçe kaldıranları, suyun içinde yükselmiş olanları, suyun yüzeyine çıkmış olanları ve yüzeyde çiçek açmış olanları ayrı ayrı görürdük. Yüzeydeki lotus çiçekleri hem suyu bilir hem de çamuru. Ama çamurun içindeki lotus çiçekleri sudan ya da yüzeyden habersizdir. Ve suyun yüzeyindeki hiçbir lotus çiçeği suyun altında ya da çamurda olanları yanına çekmeye çalışmaz. Çünkü doğanın acelesi yoktur. Doğa sabırsızlanmaz. Doğada her lotus çiçeği kendi yolculuğundadır. Üstelik her lotus çiçeği zaten önünde sonunda suyun yüzeyine çıkacaktır. Sadece hepsinin bir zamanı vardır.

Lotus çiçeklerinin hırsları yoktur

Suyun yüzeyindeki hiçbir lotus çiçeği yüzeye çıkabildiği için gururlanmaz, çamurun içindekini aşağılamaz; çamurun içindeki de yüzeye çıkmış olanı kıskanmaz, onun gibi olmak istemez. Çünkü lotus çiçeklerinin hırsları yoktur. Onların her biri oldukları yerde, oldukları halde, zaten olmaları gerektiği gibidir. Suyun yüzeyindeki hiçbir lotus çiçeği diğerleri onu yalnız bıraktı diye kızmaz, öfkelenmez. Çünkü zaten aynı gölün içindedirler. Hiçbir lotus çiçeği başka bir lotus çiçeğinin yolundan gitmeye çalışarak kendi yolunu uzatmaz. Çünkü ışığa giden en kestirme yol kendi yoludur.

Lotus çiçeklerini ve ustaları anlamak

İnsan olmanın sınavı doğaya uygun olmayan şekilde yaşamaya çalışmaktır. Ne zaman biz doğanın yapmadığı bir şeyi yapmaya çalışsak; acele etsek, birilerini yanımıza çekmeye, birine yetişmeye, başkasının yolunu benimsemeye çalışsak, başkalarını eleştirsek, kendimizi yargılasak, sonunda ya kendimizi ya da başkalarını hırpalarız. Eğer bunların doğaya yani bizim doğamıza ait olmadığını fark edemezsek, bir süre sonra artık karakterimiz olduğunu sandığımız bu eğilimler bizi o kadar yormaya başlar ki kendimizle yaşamak bile tek başına bizi tüketmeye yeter. Bu tükenişin sonunda hem ruhsal hem de bedensel yönden hastalanmaya, acı çekmeye başlarız. Bu acılar hayatı daha da ıztırap dolu bir deneyim olmaya doğru sürükler ve kendi cehennemimizi yaşamaya başlarız.

Zihin kontrolden çıktığında…

Yoga öğretisi bize, doğaya uygun olanla olmayan arasındaki farkı işaret eder. Bu ikisinin arasındaki farkı yaratan insan zihninin yapısıdır. İhtiyaca uygun şekilde çalışan zihin her şeyi bizim için daha kolay hale getirirken, aynı zihin kontrolden çıktığında ve dümeni eline aldığında bizi bitmek bilmeyen bir iç çatışmaya doğru sürükler. Zihnin yapısını asana, pranayama ve meditasyon teknikleri aracılığıyla gözlemlemeye çalıştığımızda ve fark etmeye başladığımızda orada şimdiki zamanı yaşamamızı, nefesimizi ve yaşamın canlılığını hissetmemizi, bir lotus çiçeği gibi sadece ışığa doğru doğallıkla ilerlememizi engelleyen bir yapıyla karşılaşırız. Yoga sistemi, o engeli aradan kaldırma ve o engelle görünmez hale gelmiş insan doğasını fark edebilme amacı taşıyan tekniklerden oluşur. Doğanın, kendi doğasının gerçeklerini görebilen kişi neden huzurlu bir insan olamadığını da aynı anda fark eder.

Lotus çiçeklerini ve ustaları anlamak

Eğer huzurlu bir insan olmak istiyorsan

Doğada hiçbir canlı başka bir canlıya hırsları ya da zaafları uğruna ruhsal, psikolojik ve bedensel acı çektirmez, acı çektirmekten zevk almaz, zafer kazandım diye sevinmez. Yırtıcı bir hayvanın bile amacı yalnızca karnını doyurmak ve yoluna devam etmektir. Bu yüzden ustalar Ahimsa demişler: Eğer huzurlu bir insan olmak istiyorsan her ne sebeple olursa olsun asla hiçbir canlıya ruhsal, psikolojik ya da bedensel yönden şiddet uygulama, zarar verme.

Doğada hiçbir canlı menfaati uğruna başka bir canlıyı kandırmaz, ona yalan söylemez, gerçeği çarpıtmaz, arkasından planlı şekilde iş çevirmez. Bu yüzden ustalar Satya demişler: Eğer huzurlu bir insan olmak istiyorsan her ne sebeple olursa olsun hiçbir canlıyı kandırma, ona yalan söyleme, gerçeği çarpıtma, doğruyu gizleme.

Hiçbir gül ağacı bir başka gül ağacının güllerini ondan habersiz alıp kendi dalına takmaz. Bu yüzden ustalar Asteya demişler: Eğer huzurlu bir insan olmak istiyorsan her ne sebeple olursa olsun asla sana ait olmayan bir şeyi habersiz alma, çalma.

Bir şeylerin esiri olma

Doğada hiçbir canlı bir duygunun ya da zevkin esiri olmaz. Bir şeyin yokluğunda kendini eksik hissedip acı çekmez; o şeyin varlığıyla tatmin olmaz. Bu yüzden ustalar Brahmacharya demişler: Eğer huzurlu bir insan olmak istiyorsan herhangi bir şeye bağımlı olma. Bir maddenin, duygunun, bir kişinin ya da zevkin esiri olma. Her alanda ılımlı ol.

Hiçbir jaguar avladığı ceylanın yiyemediği parçalarını daha sonra ihtiyacı olur düşüncesiyle saklamaz. İhtiyacından fazlasını doğaya bırakır. Başka hayvanlarla paylaşır. Bu yüzden ustalar Aparigraha demişler: Eğer huzurlu bir insan olmak istiyorsan yarınını düşünerek her şeyi biriktirmeye değil, ihtiyacından fazlasını paylaşmaya odaklan.

Lotus çiçeklerini ve ustaları anlamak

Yoga, amacının ne olduğu çok açık bir sistemdir. Sistemi incelemeye başladığınızda doğada gözlemleme şansınızın olmadığı her türlü eğilimin insana acı ve ıstırap verdiğini çok net bir şekilde görebilmeye başlarsınız. Bu gerçeği görebilen insan için tüm insanlık kocaman bir gölün içindeki lotus çiçeklerine dönüşür. Herkes kendi yolunda olması gerektiği hızda ilerlemektedir. Başkasının yolunu takip edip kendi yolunu uzatanlar, aşağıda gördüğüne kızanlar, yukarıdakine özenenler de vardır bu yolda, ama ya bu ömürde ya da başka bir ömürde zaten herkes suyun yüzeyine çıkıp aydınlığa kavuşacak, varlığından bile haberdar olmadığı manzaraları görmeye başlayacaktır. Aydınlığa kavuşan her tomurcuk açtığında, neden lotus çiçeklerinin aydınlanmış bilinci temsil ettiğini de anlayacaktır.

Namaste. (İçimdeki ışık içindeki ışığı selamlar.)

Daha fazla oku: Yoganın fiziksel ve tinsel faydaları