Bayramiç, Ahmetçe Köyü’nden Sevinç Özkaya, yani nam-ı diğer Sevinç Abla, Küçükkuyu pazarında şirin çiftliğini anlattı.

Yurtiçinden ve yurtdışından gönüllüleri ağırlayan, aynı zamanda ekolojik tarım yapan Sevinç Abla “Bana göre ekolojik tarım temiz gıda, temiz üretim demektir. Sanayide yapılan gübreyi, ilacı mecbur kalmadıktan sonra kullanmamaktır. Organik tarım, doğal tarım deniliyor ya ben, onlara bizim ülkemizde inanmıyorum. Neden inanmıyorum? Bir çiftlik ya da tarla sahibi gidiyor, bir sertifika alıyor. Bakıyorsun sertifikasına, bir ilaç bayiinden organiktir diye onaylanmış. Gübre olsun, ilaç olsun kullanıyor. Aynı firmaya bakıyorsun başka türlü zehirli ilaç da üretiyor. Ben bunlara inanmıyorum” diye başlıyor anlatımına.

Daha önce ev hanımı olan Sevinç Abla, eşi köy muhtarı olduktan sonra geçinmek için tarımla uğraşmaya başlamış. Aşağı yukarı 10 sene de üzerinden geçmiş. Buralarda ekolojik tarım denince herkes, önce Sevinç Ablayı gösteriyor. İstisnasız her Cuma onu, Küçükkuyu ve Bayramiç pazarlarında görebilirsiniz.

Geçinebilmek için tarıma başladık

“Geçimimizi sağlamak için tarıma başladık. Köy tüzel kişiliğine ait bir akaryakıt istasyonunu kullanıyorduk, köy muhtarları ya da birinci dereceden yakın kişiler köy tüzel kişiliğine ait arazi ya da taşınmaz malları kullanamaz. Muhtar olduktan sonra onu devretti ama bir şeyler geçinmemiz gerekiyordu. Şimdi muhtarlar maaş alıyor ama o zaman almıyordu. Çocuk okutuyorsun, sebzeye meyveye para vermiyorsun ama özel ihtiyaçların da var. Elektriğin, suyun, telefonun var. Arazim de vardı ve bir yerden başlamak lazımdı. Severek de yapıyorum.”

Bu çiftlikte 12 ay, dört mevsim iş var. Zeytin, meyve, sebze… Kısacası her şey var. Ürettiklerini de haftanın üç günü pazarda satıyorlar. Çarşamba ve Cumartesi günleri Bayramiç’te, Cuma günleri de Küçükkuyu’dalar… Yazın daimi müşterileri için kışın döndüklerinde kargo da yapıyor.

Sevinç Abla Çiftliğinde gönüllü çalışabilirsiniz

Gönüllü gelmek isteyenler doğrudan Sevinç Abla ile iletişime geçebilirler, “Gönüllü gelmek isteyenler doğrudan Bayramiç’e gelecek ve geldiğinde de beni arayacak. ‘Şu saatte otobüse biniyorum’ diyecek ve Bayramiç’e geldiğinde de beni arayaca,k ben onu oradan alacağım” diyor.

Pazara her hafta gelen müşterilerinin “Neden bu hafta bu yok, geçen hafta vardı?” sorularından birazcık bıkmış, onu da şöyle açıklıyor Sevinç Abla, “Ben devamlılığı sağlayamıyorum. Sürekli maydanozum, domatesim olmuyor. İki kişi olduğumuz için devamlılığı sağlayamıyoruz. Çevremde tanıdığım, yardıma ihtiyaç birisi varsa üzerine kâr eklemeden satıyorum. Kadın kendi ailesi için tarhana, salça yapmıştır, patlıcan biber dikmiştir ‘Sevinç Abla bunu satı verir misin?’ dediğinde satıyorum ama müşterime de söylüyorum, ‘Bu benim ürünüm değil ama kendi ürünüm gibi garanti verebilirim’ diye çünkü temiz gıda olmasına dikkat ediyorum.”