Seçil ve Mustafa, İstanbul’daki lüks yaşamlarını, ani bir kararla “Biz ne yapıyoruz?, bizim daha büyük bir eve ihtiyacımız yok ki!” kırılması ile geride bırakıp, yavruları Cemre ile Kamboçya’ya taşındılar. Orada üç ay yaşadıktan sonra Cemre’nin Kamboçya‘ya ısınamaması nedeniyle Türkiye’ye geri döndüler. Çünkü hiç kar yağmıyordu ve Cemre kışı çok seviyordu. Geri döndükleri zaman ellerindeki son birikimleri kadar ufak bir yer kiraladılar ve Fethiye’nin Yanıklar Köyü‘ne yerleşerek vegan&vejetaryen bir kahvaltıcı açtılar. Avocado Garden işte böylece ortaya çıktı.

Ortak arkadaş vasıtası ile tanıştığım, tanımaktan mutlu olduğum Avocado Garden, gerçekten huzurlu bir yer. Karnınızı doyurmanızın yanında, bu renkli mekânda çeşitli üretimler ve etkinlikler yaparak ruhunuzu da şenlendirebilirsiniz. Kaldığım süre boyunca pek çok yeni şeyi denedim ve çok güzel insanlarla tanıştım. Mutfakta Seçil’e yardım ettim ve ilk defa reçel yapmayı burada öğrendim. Arka yoldaki evin bahçesinden topladığımız böğürtlenlerden leziz reçel yaptık. Zaten etraf çeşit çeşit meyve ağaçları ile dolu. Dutun farklı türleri yol boyu sıralanmış. Meyveyi dalından kopararak yeme hazzının suyunu çıkardık.

İlk defa Maçka Parkı’nda karşılaştığım ve hayatta yapamam deyip, denemeye bile yeltenmediğim slacline’da epey yol kat ettim. Pati ile uyudum, civciv Morty ile sohbet ettim. Cemre ile yoga yaptım. Seçil ve Mustafa gerçekten çok tatlı insanlar. Evlerini açarak benimle dostluklarını paylaştılar. Çok kıymetli anlar benim için.

Bu arada Pati ile de tanıştırayım. Şimdiye kadar gördüğüm en kendini sevdiren kedi. Cemre ile gerçekleşen diyaloglarını ve ilişkilerini görmeniz gerek. Cemre, çocuğu gibi seviyor ve onunla mıncır mıncır oynamasına rağmen Pati’nin bir kere bile kaçmaya çalıştığını ya da patisi ile ittiğini görmedim. Sürekli kucakta ve hep sevebilirsiniz onu.

Yanıklar Köyü, Fethiye’nin güzel ve yaşamak için tercih edebileceğim yerlerinden biri. Diğer bölgelere göre havası Ovacık gibi daha serin. Yeşil Vadi de burada bulunuyor. Etrafta dolandınız mı çok güzel manzara ve bitkilerle karşılaşabiliyorsunuz. Leziz meyveleri de cabası. Fotoğraf çekmekten çok keyif aldığım noktalarımdan biriydi.

Cemre çok enerjik ve bu yaşta, bir birey olmayı idrak edebilme şansına sahip. Teknoloji ile pek ilgilenmeyen bir çocuk görmek isterseniz Cemre’ye bakabilirsiniz. Demek ki pekâlâ da olabiliyormuş. Televizyon evde yok. Bir bilgisayar var ama Cemre’nin onunla oynadığını hiç görmedim.Dışarıda oynamayı daha çok tercih ediyor. Ağaç evlerden siteler yapıyor. Ağaçlara çıkıp meyve topluyor, su oyunları oynuyor, bisiklet sürüyor… Zeren ile oynuyor. Şu sıra kuzeni ziyaretine geldi, onunla birlikte vakit geçiriyor.

Rotanız Yanıklar’dan geçerse yol üstündeki Avocado Garden’a uğrayıp bir şeyler atıştırmayı ihmal etmeyin. Üstüne bir de karavanda yaptıkları kahvelerinden için. Bi de benim selamımı söyleyip, kucaklayın.