Brain Projection” EP’si ile psy trance chart top 10 albümde üçüncü oldu. “Tired Pitch” parçası ile de Beatport’da top 100’de 30’a kadar gelmeyi başardı. Serkan Eles ile projelerini, Türkiye’deki organizasyonları ve dinleyici kitlesini konuştuk. 

Serkan Eles’i biraz tanıyabilir miyiz?

1987 Nisan, Ankara doğumluyum. 2002 yılından beri profesyonel anlamda gitarist olarak yürüttüğüm çalışmalarım var, daha sonra elektronik müziğe olan ilgim artınca üniversiteyi üçüncü sınıfta bıraktım ve İstanbul’a taşınıp SAE Institue de Audio Engineering bitirdim.

Serkan Eles ve Electic adları altında iki ayrı projen var. İkisinden de bahseder misin?

Aslında elektronik müzik çalmaya ve produce etmeye psychedelic trance ile başladım diyebilirim. Yani Serkan Eles’den önce Electic oluştu. Electic ile birçok yurtiçi-yurtdışı etkinliklerinde yer alma şansım oldu. Beş sene boyunca Tree of Life Festivali ile çalıştım. Psychedelic müzik ve türevlerinde dünyada başarılı sayılan birçok sanatçıyla aynı sahneyi paylaştım: Ace Ventura, Astrix, Loud, Ott, Suduaya bazı isimler. Daha sayabileceğim birçok artist var.

Electic projesi ile bugüne kadar 5 single 5 EP yayınladım. Label’lar yurtdışı temelli label’lar. Türkiye’de henüz psychedelic trance konusunda yetkin bir label olmadığı için çalışmalarımı yurtdışından ve kendi kurduğum plak şirketim aracılığı ile yayınlıyorum.

Serkan Eles, İstanbul’a taşınmamla beraber daha da şekillenen bir proje. Psychedelic trance dışında diğer elektronik müzik genre’lerine olan ilgimden dolayı diğer genre’lere ait çalışmalarıma hız verdim.

Serkan Eles projesi ile yine DJ’ligin yanı sıra kendi prodüksiyonlarımı da yapıyorum. Serkan Eles ile 2,5 sene içerisinde 6 EP 9 single yayınladım. Parçalarımı yayınladığım label’ler arasında yurtdışı ve lokal label’ler var. Ayrıca kendi kurduğum label aracılığıyla da çalışmalarımı yayınlıyorum.

İsrail’in başarılı artistlerinden “Timelock”un label’i “Dropzone Records”tan yayınlanan “Brain Projection” EP çalışman psy trance chart top 10 albümde üçüncü oldu. Beatport’da top 100’de 30’a kadar gelmiştin. Tebrik ederim! Süreçten bahseder misin? Başarıyı yakalamak için neler yaptın? (Electic projesi altında çıkan EP)
Öncelikle soru için ayrıca teşekkür ederim. Evet, yaklaşık sekiz ay kadar önce “Dropzone Records”dan “Brain Projection” isimli EP’mi yayınladım. EP’deki parçalara güzel feedbackl’er aldım. Psy-trance chart’da “Populer Release top 10” albüm sıralamasında da üçüncü sıraya çıkma şansım oldu. Daha önce de “Tired Pitch” isimli parçamla top 100 de 30. sıralara kadar yükselmiştim.

“Tarzlar birbirine katkı sağlıyor”

Serkan Eles ile de birçok farklı tarzda release’ler yapıyorsun. Yakında “Timboletti Grouch” gibi isimlerin yer aldigi “Copy Cow” isimli label’dan da bir şarkın yayınlanacak. Ne zaman, nereden dinleyebileceğiz? Bunun hikâyesi nedir?

Evet, Serkan Eles ile dediğim gibi birçok farklı genre’de müzik yapmaya çalışıyorum. Bunun beni geliştirdiğini; tarzların birbirine olumlu anlamda katkılar sağladığını düşünüyorum. O yüzden techno, house ya da nu disco olsun diye bir kısıtlamam çalışırken olmuyor.

Bu sene Big Burn Festivali’nde Nu ve Acid Pauili’nin olduğu sahnede kendi parçalarımdan oluşan live setimi çalma şansım oldu. Orient Express EP’si ile birlikte Electronica ve daha etnik parçalar da yapmaya başladım.

Güvendiğim parçaları label’lara gönderiyorum, Copy Cow da bu label’lardan biri. Kurucuları, Zenon Records’un da artisti olan Breger ve etnik world genre’lerinde birçok festivalde çalan başarılı genç isimlerden Timboletti… Label’da başka dinlediğim ve sevdiğim artistler de var. Yakın tarihte onların da yer aldığı bir Compilation albümde, bir tane şarkım yayınlanacak.

Fotoğraf: Çağkan Güner

“Turkish Psychedelic Compilation” yapacağının duyumunu aldık. Albüme Türkiye’deki producer’leri toplayacakmışsın. Yayınlanma tarihi belli mi? Kaç isim yer alacak?

Evet, geçen günlerde, bir anda böyle fikir geldi aklıma. Prodüksiyon yapan arkadaşların ilerlemesine katkı olacağını düşündüğüm için böyle bir fikir çıktı ortaya. Zaten ülkemizde prodüksiyon yapan artist çok fazla bulunmuyor. Belki bu şekilde yapanları bir araya toplamak, herkesin birbirini dinlemesini ve eksiklerini fazlalarını görmesini sağlar. Yayınlama tarihi, parçaların artistlerden geliş durumuna göre şekillenecek. 10 tane isim olacak gibi görünüyor.

33th Dimension, Electic, Spirit Diablero, Saki, Fortyfive, Gypsedelic bazı isimler… Diğerleri henüz netleşmediği için isimlerini yazmadığım arkadaşlar var. Onlar da parçalarını yetiştirebilirlerse hep beraber böyle bir iş çıkaracağız. Albümü bütün dijital platformlarda da yayınlayacağız.

“Müzik faşistliği yapmayı doğru bulmuyorum”

Geçen kendi aramızda Facebook üzerinde konuşmuştuk ama bir de okuyucular için tekrar sormak istiyorum. Uzun zamandır benim gözlemlediğim bir şeydi. Yüksek bpm dinleyenler düşük bpmli müzikler için, düşük bpm dinleyenler de yüksek bpmli müzikler için üsten bakan bir görüş dile getirebiliyor. Herkes değil tabii ama çok sık rastladığım bir durum. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?

Şahsi fikrim olarak müzik müziktir. İyi müzik vardır, kötü müzik vardır. Tercihleri doğrultusunda da dinleyici bunu seçmekte tamamen özgürdür. O yüzden bu anlamda bir kısıtlama ya da müzik faşistliği yapmayı doğru bulmuyorum. Kişisel olarak çok yüksek bpm’lerdeki müzikleri dinlemeyi tercih etmiyorum diyebilirim. Bu bir çeşit kısıtlama değil. Birbirlerine üstten bakmayı tercih eden arkadaşların belirli bir tarza kısıtlı kalmadan birçok tarzı dinlemesini tavsiye ederim sadece. Bu, Türkiye’de moda olan her şey gibi, müzikte de bazı tarzların dönemsel olarak moda olması ile ilgili bir durum gibi de geliyor bana. Yine de isteyen istediğini, başkalarının fikirlerine saygısızlık etmeyecek şekilde dinlemekte özgür, o anlamda herkese saygım var.

Fotoğraf: Batuhan Güven

“İyi ekip kurmayı başaran bütün festivaller giderek büyüyor”

Türkiye’de çok fazla etkinlik yapılmaya başlandı ama çoğuna bir festival demek neredeyse imkânsız gibi. Aynı zamanda insanlar da bir etkinliğe katılırken tam olarak neye katıldıklarını, ne dinlediklerini bilmiyorlar. Sence iyi bir organizasyon ve iyi bir dinleyici neye dikkat etmeli?

Festival yapmak, parti yapmak ciddi bir iş ve ekip gerektiriyor ayrıca parasal sermaye. Bu ekipte yer alan; çalışan herkesin işlerine hakim ve işlerini severek yapması gerekiyor. Böyle ekipler kurmayı başaran bütün festivaller zaten giderek büyüyerek, çok iyi festivaller haline geliyorlar.

Projelerim ile yurtdışı festivallerinde çalma şansı bulduğum ve 2016’da BOOM Festivali’ni de görme şansı yakaladığım için festivaller hakkında oluşan düşüncelerim var. Bu, elbette, ben yetkin bir kişiyim demek değil. Yıl içerisinde 20 tane festivale giden arkadaşlarımız da var. Onlar da bu konularda daha yetkin olabilirler diye düşünüyorum. Ekiplerde yer alabilirler, bu işler için düzgün ekipler kurabilirler.

Çünkü gerçek bir festival deneyimi yaşadıktan sonra; açıkçası ülkemizde yapılan festivaller birçok açıdan başarısız kalıyor. Tabii ki festivaller arasında kıyaslama yapamayız. Avrupa’daki festivaller elbette ki daha kolay şartlarda organize olabiliyor ve organizasyon yapabiliyorlar ama bu demek değil ki bizim de yaptığımız festivaller kötü olsun ya da çok eksik kalsın.

Bazı organizasyonların bahsettiğim gibi iyi bir ekip ve diğer koşullara dikkat etmeden bu işlere girişmesi hem kendilerine hem dinleyicilere zarar veriyor.

İyi bir organizasyon, gelecek kişi sayısı üzerinden yapılan tahminlere göre değil, bir festival nasıl olması gerekiyorsa gerekli azami şartları yerine getiren organizasyondur bence. Gerek sahneleri gerek dekorları, altyapısı, tuvaletleri, yeme içme ihtiyaçları, alanın festival yapmaya uygun olması ve gerekli izinleri alınmış organizasyonlar zaten sorunsuz ve dinleyici memnun ediyor. Her sene üzerine katarak ilerliyorlar.

“İyi dinleyici bulmak da kolay olmuyor”

İşin aslı iyi dinleyici, iyi takipçi bulmak o kadar kolay olmuyor. Yurtdışında çaldığınız yerlerde siz oraya gitmeden sizi bilen sizin hakkınızda fikri olan insanlar görüyorsunuz. Almanya’da çaldığımda bunu yaşadığımda çok şaşırmıştım. Türkiye’de belirli bir kitle müzik dinlemek için değil daha çok festivalin “iç mekânın ortamı ve insanlar için gidiyor diyebilirim. İnsanlar dinledikleri artistleri yeterince tanımıyor ve müziği hakkında bilgisi yok. Hatta dinleyicinin yani sıra daha çalan DJ’ler kendinden önce ya da sonra çalacak DJ hakkında bile fikir sahibi olmuyor.

Son dönemde yine de artistleri; müzikleri daha sıkı takip eden insanlara rastlıyorum bu da bizim açımızdan ümit verici. Umarım git gide dinleyici kalitesi de artar.

Yakın zamanda seni nerelerde dinleyebileceğiz?

En yakın tarih olarak Peyote Eskisehir var.
Onun dışında sıradaki etkinlikler:
13 Nisan Attaleia Festival @ Agva
5 Mayıs Dennis Cruz @ Floor istanbul
13 Mayıs Organic & Beatgate @ Sunday Chill
20 Mayıs Galactic Gathering @ Fethiye

Dinleyiciler çalışmalarını nerelerden takip edebilirler?


Dinleyiciler çalışmalarıma çok rahat ulaşabilirler. Spotify, iTunes, Soundcloud, Beatport gibi dijital platformların yanı sıra iki projeyle sosyal medya hesaplarım da mevcut. Ayrıca yürüttüğüm çalışmaları verdiğim linkler aracılığıyla takip edebilirler.

www.serkaneles.com
www.electicofficial.com

www.soundcloud.com/serkaneles
www.soundcloud.com/electicofficial

www.instagram.com/serkaneles
www.facebook.com/serkanelesofficial
www.facebook.com/electicofficial

www.elerecords.com
www.facebook.com/elesrecords
www.instagram.com/elesrecords